Sayın “Bir Talebe”,
12.7.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, benim o cevabım sorulan bir soruya özel olarak verilen yalnız o şahsa münhasır bir cevaptı. Çünkü birbirlerini henüz tam manasıyla tanımıyorlardı. Bu durumda içimizi herşeyiyle bir başka şahsa açmak doğru olur mu? Belki o şahıs bizim en nezih, en temiz duygularımız kötüye kullanabilir. Bizim aleyhimize delil olarak istismar edebilir. Neden başkasının eline koz verelim? Rahmetli hocam “Derdini kimseye açma, yan ama tütme” derdi. Öyle bir devirde, öyle bir toplumda yaşıyoruz ki dost, ancak Allah, Peygamber ve onların yolunda gidenler oluyor. Aşık Veysel bir şiirinde
“Dost, dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır”
demişti. Biz, hakiki dostu bulduktan sonra ancak ona açılabiliriz. Onun dışında yaptığımız hareketler bize büyük pişmanlıklar getirebilir. Olay bundan ibaret.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Gerçek dost ancak Allah, Peygamber ve Onların yolunda gidendir Yazan "Bir Talebe"
Cvp: Gerçek dost ancak Allah, Peygamber ve Onların yolunda gidendir Yazan Sabri Tandoğan