Merhaba Sabri Amca'cığım,
bir süredir aklımı kurcalayan bir kavram var.."Samimiyet"..Riyakar bir insan olmak istemiyorum..Kim ister değil mi?İnsan bu sınırı nasıl tayin eder..Allah'a samimi olmanın, aileye, dostlara ve tabi ki kendine samimi olmanın ölçüsü nedir?İnsan riyasız olmayı nasıl başarır amcacığım? Bazen öyle şeyler yaşıyoruz;bir çelişkiye düşüyorum.Acaba ben bunu Allah için mi yaptım yoksa başkalarının övgü ve takdirini kazanmak için mi yaptım diyorum.Hissetmediğim, kalbimden gelmeyen sözler çıkmasın ağzımdan istiyorum..
Amcacığım konuyla ilgili olarak aklımı kurcalayan bir diğer kavramda "nabza göre şerbet vermek"..Bu bir çeşit samimiyetsizlik midir?Yoksa gerçeklik payı var mıdır?Bu konuda şöyle düşünmek doğru mudur?Her insan başka bir dünya ve bu dünyaların keşfedilmesi gerekiyor..Bu keşif sırasında onun olumlu ya da olumsuz özelliklerini, hassas noktalarını, mutlu ya da mutsuz olduğu şeyleri öğreniyoruz.İhtiyaçlarını keşfediyoruz..Ve ona göre davranıyoruz..Bunları yaparken kendimiz olmaktan vazgeçmemek gerekiyor..Bunu nasıl başarırız? Ellerinizden öpüyorum amcacığım..Allah(c.c)'a emanet olunuz..
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Allah rızası için yaşanan bir hayatta tek yol vardır Yazan Zehra
Cvp: Allah rızası için yaşanan bir hayatta tek yol vardır Yazan Sabri Tandoğan