Sayın Zehra Hanım,
14.7.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, Mecellede üzerinde aylarca, yıllarca düşünülmesi gereken bir söz var: “Zan ile yakiyn hasıl olmaz.” Bugün insanlar genellikle mahiyetini anlayamadıkları, idrak edemedikleri, sağlamlığından emin olmadıkları hususların peşine düşüyorlar. Ona göre değer yargılarına varıyorlar, ahkam kesiyorlar. Peki kardeşim, diyorsun, bu haberi kimden aldın, kimden işittin, nerde okudun? Mehaz olarak ya bir gazeteyi, ya da bir televizyon kanalını gösteriyorlar. İyi, güzel ama o haberin doğru olduğu ne malum? Bırakın yanılmayı, hata etmeyi, bazı televizyon kanalları, bazı gazeteler bilinçli olarak yalan, yanlış, gerçeğe uymayan veya gerçeği çarpıtrak haber veriyorlar. Şimdi biz onlara dayanarak hareketlerimizi ayarlarsak bize de yazık değil mi? Bu nedenlerle yüzde yüz emin olmadığımız haberlerin, bilgilerin peşine düşmeyeleim. Aman dikkatli olalım. Beş yaşındaydım. Bir gün rahmetli annem bir defter kalemle kapıdan içeri girdi. “Anneciğim” dedim “bu defter, kalem ne olacak?” “Oğlum” dedi, “otur ve yaz”. Başladım yazmaya: “Oğlum, Allah’ın ve Peygamberin inan dediklerinden başka hiçbirşeye inanıp bağlanma.” “Şimdi yavrum” dedi, “defter bitinceye kadar bu cümleyi yaz”. O zaman sebebini anlamamıştım. Sonra üzerinde yıllarca düşündüm. Görüm ki annemin amacıbu düşünceyi şuur altıma ininceye kadar üzerinde durarak tefekkür etmemdi. Yıllar yılı anneme teşekkür ettim. Onu rahmetle andım. Çünkü bu bir tek cümle benim hayatıma renk ve ışık verdi. Çok insanın inanmayacağı güzellikleri bana gösterdi.
Kıymetli yavrum, bunları okuduktan sonra yine tereddütün olursa lütfen yaz. Üzerinde tekrar görüşelim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Allah’ın ve Peygamberin inan dediklerinden başka hiçbirşeye inanıp bağlanma Yazan Zehra
Cvp: Allah’ın ve Peygamberin inan dediklerinden başka hiçbirşeye inanıp bağlanma Yazan Sabri Tandoğan