Efendim,
Sabah erkenden uyandım. Dört, beş gündür Tire'deyiz. vatanımızın cennet köşelerinden birisi burası. Sırtını dağlara dayamis, Ödemiş ovasına doğru hızla gelişip büyüyen sevimli bir ilçemiz Tire. Eski Tire nin arnavut kaldırımlı sokaklarından, birbirine dayanıp ayakta durmaya çabalayan ahşap, cumbalı evlerinin arasında bayır yukarı yürüyerek TopTepe'ye çıktığınızda verimli tarlalar, bağ ve bahçeler ile dolu, yeşilin her tonuna rastlayabileceğiniz muhteşem bir manzara ayaklarınızın altına seriliveriyor. Büyülü bir güzellik bu seyrine doyum olmuyor. Ya yamaçlardaki incir ve ceviz ağaçları ile dolu bahçeler? Hanımeli kokuları başınızı döndürüyor ... Yapacak tek birşey var kendinizi bu masal kasabasının ortasına bırakıp Rabbinize şükretmek.
Bu sabah her zamankinden erken çıkıp yürümeliydim. Çünki pazar var.
Öncelikle yolumun üzerindeki İbn-i Melek hazretlerinin türbesine uğruyor dua ediyorum. Yemyesil çok bakımlı bir bahçenin içersinde, ağaçların gölgesinde inanılmaz huzur buluyorum. zaten Tire çok eski bir Selçuklu şehri, Anadolu beyliklerinin en önemli merkezlerinden ve de Osmanlı zamanında altın çağlarını yaşamış bir şehir. her yer Selçuklu ve Osmanlı eserleri ile dolu. Türbeler, Medrese, hanlar, elsanatları ve esnafı hep tarih kokuyor.
Bu gün burada haftanın en önemli günü. Ana caddeler, ara sokaklar hepten değişmiş, kasaba kocaman bir pazar yerine dönüşmüş. Şöyle ana caddeden bayır yukarı ilerlerken belediyenin hoperlöründen bir ses duyuluyor. Pazar için bereket duası... Evet yüzyıllardır süren bir gelenek bu. Pazar kuruluyor ve dua bekleniyor. Bu uzun uzun edilen bereket ve hayırlı kazanç duasına herkes avuçlarını açmış iştirak ediyor. Yoldan geçenler, müşteriler, satıcılar, köylüler, dükkanlarının önüne çıkan esnaf, hatta balkonunda kahvaltısını eden kasaba sakinleri hep bir olmuş Rablerine şükür ve bereket için , helal kazanç, hayırlı iş için dua ediyorlar.. Amin denilip Fatihalar okunduktan sonra Besmele ile pazar haraketleniyor, siftah ediliyor artık. Çarşı sokaklarından daha yukarı yürüyorum. Eski Tire denilen yerde yamaçlara doğru köylü pazarı var , oralara doğru uzanıyorum. Mis gibi çilek kokuyor. Etrafıma bakınıyorum, nerede bu çilekler? Dört beş tezgah ötede keşfediyorum onları. İnanamıyorum... gerçek çilek bunlar çilek gibi kokuyorlar metrelerce uzaktan.. Ya domatesler, bahçeden ... İçleri etli, mis kokulu hormonsuz, salatalıkları hemen orada kabuklarıyla yiyesim geliyor... Sebzeler bir renk cümüşü ile tezgahlara dizilmiş, yeşil, kırmızı, mor, turuncu, pembe, bordo, sarı... Öyle özenle dizilip sunulmuşlar ki gözlerim midemden önce bir ziyafet çekiyor.. Yerlerde oturan köylü teyzelerle birbirimize gülümsüyor sohbete başlıyoruz. Onu seç, bunun tadına bak derken, kendi elleriyle ikram ettikleri şeftalileri yerken nasıl olduğunu alamadan yükleniyorum torbaları.
Hiç bu kadar güzel ve canlı otlar görmemiştim... Birsürüsü nasıl yenir onu bile bilmiyorum. Otlarla birlikte pişirme tariflerini de alıp yoluma devam ediyorum...
Artık dönüşe geçmeliyim. Ekmek kokularını takip ederek fırına ulaşıyor, yeni fırından çıkan lavaş pidesini görünce ondan da almadan edemiyorum. İki üç simit bir de tahanlı ekmek...
Ev yolunda eczaneye uğramam gerekti. İyiki de uğramışım. Eczacı bayanın kapısından girenleri adeta sözleri, gülüşü, ve sohbeti ile iyileştirdiğine şahit oluyorum. İlçede pazar olduğundan epey kalabalık bir gün olmasına rağmen, o her kapıdan gireni aynı ilgi ve sevgiyle karşılıyor, geçmiş olsun amcacığım, teyzeciğim diye söze başlayıp her birinin derdini soruyor, ilaçları hazırlarken onlara soğuk ayran ikram edip teselli edici sözler söylüyor. O kadar doğal, sakin ve pozitif ki gelenlerin yüzünde otomatikman bir gülümseme beliriyor. Tek tek müşterilerini ağırlayıp gönderiyor. En ufak bir panik ve telaş yok. Ortam öyle hoşuma gidiyor ki oturmaya devam ediyorum. Soğuk ayranımı yudumlayıp bu güzel manzarayı seyre dalıyorum...
Artık eve dönme zamanı geldi. sabah uyanıp beni evde bulamayanlar çayı demlemişlerdir. Bir an önce taze domatesleri doğrayıp kahvaltıyı hazırlamalıyım.
Bu güzelim cennet vatan köşesinden sizlere sonsuz sevgi ve selamlar.
Rabbime emanet olun. Sizlerden uzak olmakla birlikte manen hep yanınızdayım. Sevgiler.
OZDEN CICEK
Decorative & Creative Painting
Freelancer - DUBAI
www.creativepainting.tr.gg
www.dekoratifboyama.tr.gg
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Özden Hanım’ın kalemiyle cennetin tasviri Yazan Özden Çiçek
Cvp: Özden Hanım’ın kalemiyle cennetin tasviri Yazan Sabri Tandoğan