Sevgili Pamuk dedeciğim, Nasılsınız? Ben daha yeni dizlerinizden rahatsız olup da İstanbul'a geldiğinizi "Sizden gelenler" bölümünde bir mesajı okurken öğrendim. Çok geçmiş olsun. Allah şifa versin. Babam da dizinden rahatsız. Dizinde menisküs hastalığı çıktı. Babacığım da İstanbul'a gelmişti. Bu arada ben bizim üniversitenin düzenleği Avrupa turuna katıldım. Venedik hariç tüm Avrupa'yı otobüsle dolaştık. O yüzden biraz uzak kaldım sizden. Ama hasret duymak da hoş bir duygu. Avrupa'yı gördüğüm de Türklüğümle ve müslümanlığımla daha da gurur duydum. çünkü benim öyle bir dinim var ki Allahımla her an beraber olma şuuruna sahip olduğumu bana söyleyen ve bunu bilmiş olmamın bana verdiği o okyanus kadar güzel huzur. Türklüğümle gurur duydum savaşırken bile mertçe, şeffaf bir şekilde, adeletli bir şekilde savaşmısız. Bize saygı duyuyorlar ve bizi kıskandıkları için de bizi sevmiyorlar. Ne kadar zeki olduğumuzun da farkındalar. Zekiyiz çünkü müslümanız. Zekiyiz çünkü dinimiz İslam dini. Çok özür diliyorum ama taharet musluklaru bile olmayan bir yere nasıl olur da medeni denilir onu düşünüyorum. Avrupa Birliğine'de girmek hiç bir zaman istemem çünkü onların yurduma rahatlıkla girmesine izin veremem. Zaten almayacaklar. Bizim hatamız ayrıntılara önem vermeyeşimizden kaynaklanıyor ve bazı şeyleri önemsemiyoruz. Önemli bulmuyoruz. Halbuki küçük bir kitemitin eksik olması bir yapıyı nasıl da değiştirir. Bizi kıskandıkları için bizi hep aşalamaya çalışmışlar ve bizim bazı güzel ve temiz kalpli insanlarımız da onlara inanmış. Atatürk'ün de dediği gibi "Türk milleti zekidir, Türk Milleti çalışkandır". Neden yalan söylesin ki değil mi? Sevgiler, saygılar!

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :