Efendim, kimsesiz zanneden bizlerin biranda hayatımıza ışıklarlarla giriveren, kimi zaman babamız, kimi zaman sanki arkadaşımız, yumuşacık sesiyle yüzümüze bakan sevgili bir ağabey, kimi zaman da  haksızlıklar karşısında celalli sesiyle yanında acıkca biraz korktuğumuz dünyayı, yaşama sanatını her haliyle bizzat yaşatarak öğreten değerli öğretmenimiz...Siz'i o kadar cook özlemişiz ki ,tarifi mümkün değil.Hergün, siteye gelen mailler ve vermiş olduğunuz cevaplarla , heran yanı başımızdasınız. 

  Değerli büyüğüm,bugün sitede  sayın Nurten hanımefendinin ,Gönül Sohbetleri kitaplarını Almanca'ya cevireceğini öğrenince ne kadar sevindim.Inşallah,en kısa zamanda diğer dillere de cevrilir.Çünkü , sizin kitaplarınızdaki herbir satır,defalarca okununca  kitaplar dolusu anlamlara , manevi güzelliklere ulaştırıyor insanı.

  Günlerdir,siz değerli hocamın Gönül Sohbetleri 5'inci kitabını yeniden ,tekrar tekrar okuyorum. Hani, hep bizlere tavsiyeniz olan ;"Hergün, bir Hadis'i Serif'i okuyup anlayabilsek, onu hayatımızda uygulayabilsek." diye.Iste efendim, ben bugünlerde,  sizin 5'inci ciltteki kitabınızda" Hadisler ve Hayatımız" başlıklı yazınızda geçen,Peygamber Efendimiz'in;"Hayat atının eğeri üzerinde, yumuşak ve sakin oturun. "Hadis-i Şerif'ini anlamaya, yaşamaya çalışıyorum.Hayat, bazen bize imtihan içinde olduğumuzu unutturarak öyle sıkıntılar çektiriyor ki! Iste, o zaman , başucumun üstüne postitle yapıştırdığım, bu Hadis-i Şerif'le kendime geliyorum. Gene aynı yazıda devamla sizin yazdıklarınız efendim. "Bir bilsek ki, bazen sorulan soruların cevabı kendi içindedir. Hayatta, çözülemeyecek, halledilemeyecek hiçbir problem yoktur. "Bu , güzel öğütleri okuyunca içimi huzur kaplıyor, daha bir güvenle yaklaşıyorum problemlere.

 Gene, aynı 5'inci ciltteki bir başka yazınızda, Rabia Sultan Hazretleri'nin hikayesi. "Birgün, Rabia Sultan Hazretleri, evinin bahcesinde harıl harıl birseyler arıyormuş. Komşuları merak etmişler. "Efendim"demişler, "Bir şey mi kaybettiniz, müsaade ederseniz biz de arayalım, yardımcı olmaya çalışalım. "Mübarek Sultan "Çok teşekkür ederim, iğnemi kaybettim, onu arıyorum. "Hep beraber arama tekrar başlamış, bulamamışlar. Nihayet gelenlerden biri sormuş, "Anacığım, iğneyi nerede kaybettin?" Rabia Sultan, "Evde dikiş dikiyordum,elimden kayıverdi." demiş.Adam,cevap vermiş:"Efendim, hiç içerde kaybedilen iğne dışarıda aranır mı?". Rabia Sultan gülmüş, "Niye hayret ettiniz ?"demiş.Siz de aynı şeyi yapmıyor musunuz? Kalbinizde kaybettiğiniz huzuru, mutluluğu boş yer dışarıda aramıyor musunuz?"

  Cok sevgili Nurten hanım,biz Türkler'in olduğu kadar tüm insanlığın sıkıntılı, bunalımlı olmasının sebebi, hocamızın kitaplarında yazdığı gibi, Hadis-i Şerifler ısığında yaşamamak, Rabia Sultan'ın etrafındakiler gibi, kaybettiklerimizi dışarıda aramak, "Hayat eğerinin üzerinde, yumuşak ve sakin oturamamak! "Ne kadar hayırlı bir vazifeye talip olmuşsunuz. Şimdiden kolay gelsin, ellerinize sağlık.

 Efendim, bir Ankara akşamından içimden taşıveren duygularla yazılan dizeler.Siz değerli büyüğümün, yazdıklarınızı ve hal olarak yaşattıklarınızı yaşamımızda uygulayabilmemiz için hayır dualarınızı niyaz ediyor, hürmetle ellerinizden öpüyorum.Ayla Belen.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :