Sayın Gözde Dalan,
1.8.2006 tarihli mailinizi aldım. Cok memnun oldum. Hayli zaman var ki sizden bir soluk çıkmıyordu. Avrupa seyahati ile nedeni ortaya çıktı. Kıymetli yavrum, baştanbaşa Avrupa’yı gezmen beni sevindirdi. Çünkü artılarıyla eksileriyle Avrupa’yı yakından görmek imkanına kavuştun. Bu çok güzel birşey, beni mutlu etti. Türk aydının en büyük noksanlarından biri de batı hakkında objektif görüşlere sahip olamayışı. Ne yazık ki aydın geçinip de kültürden nasibini alamayan bazı insanlarımız olayı gözlerinde çok büyütüyorlar, bir put haline getiriyorlar. Evet, batının birçok güzel yönleri var, güzel yolları, dev mağazaları, güzel arabaları var. Ama manevi yönden de bir o kadar fakirler. Batı, Resulullah Efendimiz’i tanımadığı için, tanıyamadığı için huzursuz ve mutsuz. Bugün memleketimizde de aydın geçinen nice insanlar var ki onlar da Kainatın Efendisini tanımak ve öğrenmek istememekte sanki batıyla yarış halindeler. Ama bu gerçeği değiştirmiyor ki, realite bütün dehşetiyle ortada. Yaşama sevincinden, huzurdan, mutluluktan, aile saadetinden uzak bir yığın insan. Bakın yüzlerine, Anadolu insanının tabiriyle nursuz, pirsiz varlıklar. Evet, yemeğin tadını getiren tuz, ama tuz tadını kaybetmişse ne olacak...
Evet, batıya gidelim gezelim, görelim ama önyargılardan uzak, onlar ne yapıyorsa doğrudur fikri sabitlerinden kurtularak gezerken görecek birçok güzellikleri, övülecek alkışlanacak, örnek alınacak birçok yönleri var ama bir o kadar da eksilere sahipler. İşte bana göre gerçek aydın odur ki her iki yönüyle gördükten sonra yararlıyı alıp, zararlıyı bırakmak, önemli olan bu. Sizin her iki yönü de görecek bir kültür düzeyinde olmanız ne güzel. Avrupa birliğinden bahsediyorsunuz. Bazı kimseler sizin de söylediğiniz gibi bizi almazlar çünkü Türk düşmanlığı onların kanlarına, iliklerine işlemiş. Bizi oyalayacaklar, parmaklarında oynatacaklar, taviz üstüne taviz kopartacaklar, ondan sonra da almıyoruz işte diyecekler, gidin cehennemin dibine kadar yolunuz var. Zaman gösterecek, göreceğiz.
Peki, aklı başında, şahsiyet sahibi, karakter sahibi gerçek aydınların tavrı ne olmalı? Dediğim gibi, iyi olan, güzel olan, faydalı olan, temiz, asil, büyük ve yüce olan ne varsa alalım, geriye kalan A’dan Z’ye bütün negatifleri bırakalım. İşte böyle kıymetli yavrum, Allah bizlere de, bütün insan kardeşlerimize de iyiyi, güzeli, gerçek olanı, negatifliklerden seçip ayıracak bir idrak versin ve hepimiz elele verip itişmeleri, kakışmaları, sürtüşmeleri bırakıp insanlık yolunda, medeniyet yolunda, ilim ve sanat yolunda beraberce yürüyelim, dileğim bu. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Avrupa'yı gördüğümde... Yazan Gözde Dalan
Cvp: Avrupa'yı gördüğümde... Yazan Sabri Tandoğan