Merhaba Sabri Amca,

Aradan uzun bir süre geçti size yazmayalı, gerçi hep sizinleyim tüm değerli gönül dostlarına ve siz saygı değer büyüğüme hürmetlerimi ve saygılarımı sunarım.

Şuan burada o kadar güzel bir hava var ki biraz önce sağanak bir yağmur yağdı toprak ıslandıktan sonra içeri o kadar güzel bir koku girdi ki anlatamam bugüne kadar duyduğum en güzel kokuydu. Allah’a teşekkür edercesine etrafa en güzel kokusunu yayıyordu toprak. İbret almamak mümkün değil. Ben ne zaman yağmur yağsa çok mutlu olurum özellik ile bu güzel vatanımızın bugünlerde karsılaştığı kuraklık tehlikesi varken.

Sabri Amca biliyorsunuz geçen hafta Yunanistan Adalarını ziyarete gitmiştik. Ben bu konudaki izlenimlerimi sizler ile paylaşmak istedim. Gerçi sevgili eşim kadar size güzel anlatabilir miyim bilmiyorum.

Ben denizi çok seven bir insanım ve daha önceden de hiç yurt dışına çıkmamıştım sevgili eşimle hep bu sene nereye gitsek diye düşünürken yakın bir aile dostumuz gemiyle Yunan Adalarına gittiğini ve bize de çok tavsiye ettiğini söyledi. Gemiyle yurt dışına yolculuk bizi çok heyacanlandırdı. Ancak ne söyleyeyim Yunanistan’a gitmek beni biraz endişelendirdi acaba ordayken bize önyargılı mı davranacaklardı. Sonra bir baktım ki önyargılı olan benim ve sizin o güzel sözleriniz  aklıma geldi. Bir toplumu komple kötülemenin ne kadar büyük bir günah olduğu ardından hemen Allahtan af diledim. Gemiye ilk bindiğime sevgili eşimede söyledim kim bilir orada ne güzel yerler göreceğiz ve kim bilir ne güzel insanlar ile karşılaşacağız beklide karşımıza bir Veli çıkacak dedim.

Gemimiz yaklaşık 600 kişilikti ama gemide tam olarak kaç kişi vardı bilmiyorum her biri birbirinde farklı yüz, birbirinden farklı karakter. Hepsi yolculuğumuza ayrı bir renk verdi. Çoğu ile selamlaşıyorduk ama beraber oturduğumuz vakit geçirdiğimiz 3 yada 4 aileyi geçmezdi. Gemide beni etkiliyen en önemli şey mürettebat oldu kaptanımızdan, odamızı temizleyen kişiye kadar aman Allahım hepsi güleryüzlü, hepsi işini hakkıyla yapan insanlardı. Hepsini yüzüne baktığımda tek gördüğüm şey huzur ve mutluluktu. Başta Kaptanımız olmak üzere hepsinin yüzünde gülümseme vardı ama öyle yapay değil hepsi içten. Onların o gülümsemeleri gemideki tüm yolculara pozitif enerji verdi. Ve bikere daha gördümki gülümsiyerek konuşmak ne kadar önemli. O küçücük bir gülümsenin gücü karşısında hayrete düştüm. Gemide ilk akşam restauranta gittiğimizde ilk dikkatimi çeken şey masalarn çatallarn biçağın özenle düzenlendiği idi. Her şey son derece aynı zamanda temizdi. Yemekler ise hayrete düşürecek kadar güzel ve lezzetliydi içimden dedim keşke Sabri Amcada buraya gelseydi dedim eminim oda çok beğenirdi dedim. Yemekleri alırken aşçımızda yemeklerin başında bekliyordu yüzüne baktığımda anladım işin sırrı aşçımızda o güler yüzlü insanın yaptığı yemeklerin güzel olmamasının imkanı yoktu. Yemeklere lezzeti veren onun gülümsemesi ve işini severek yapmasıydı. Gemideki insanlar okadar pozitif olmuştu ki o yemeklerin dibide tutsa hiç kimse şikayet etmeden yerdi.

İlk gittiğimiz ada Midilli idi adaya yanaşırken ilk dikkatimi çeken şey kara üzerinde duran balıkçı tekneleriydi yaklaşık 7 yada 8 taneydi ve isimleri Türk ismiydi. Biraz üzüldüm Allahım dedim acaba bunlar Yunanistana çok yaklaştığı için yakalandımı yoksa fırtınaya yakalanıp sürüklenmişlermiydi acaba şimdi ne yapıyorlardı aileleri varmıydı geçimlerini şuan nasıl sağlıyorlardı onlara dua ettim. Midili Yunanistanın en yeşil adasıymış yeşilliği zeytin ağaçlarndan alıyor. Adanın halkı zetinden ve balıkçılıktan para kazanıyormuş. Turizime yeni açılan bir ada imiş. Yunan Adalarından Midilli ve Rodos yerleşim bölgeleri. Mykonos ve Santorini ise geçimini tamamen turizmden kazanıyor bu iki adada pek yerleşim yok. Ada insanı genelde sıcak kanlı ve güler yüzlü insanlar. Adalarda birçok motorsiklet ve araba var ancak hiç korna sesi yok herkes birbirine saygılı. Ancak Atinadaki insanlar daha sabırsız ve en ufak şeyde kornaya basıyorlar..

Sabri Amca şimdilik anlatacaklarım bu kadar sizin o güzel mübarek ellerinizden öperim.

Saygılarımla,

Alper

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :