Sayın “İsmi Saklı”,

7.8.2008 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, aklın yeri ayrı, gönlün yeri ayrıdır. Bir memur düşünün aybaşı olmuş, maaş almış, bütçe yapacak. Gönülle bütçe yapılmaz ki. Bütçe akılla yapılır. İhtiyaçlarımız, imkanlarımız nispetinde akılla temin edilir. Biz gönülle varlığın dar hendesesinden kurtulur, hür maviliğin gittiği yere kadar gideriz. Akıl, beden ve dünya işleri içindir. Gönülle sonsuzluğa ulaşır, Allah’a kavuşuruz. Gönlün başladığı yerde akıl susar. Gönül de aklın işlerine karışmaz. Kıymetli yavrum, olay kısaca bundan ibarettir. Sağlıklı bir insanın bedeninde hem kalp, hem beyin vardır. Onlar görevlerini yaptığı sürece o şahıs sağlıklı, mutlu ve huzurludur. Zahir alemine akılla, batın alemine gönülle gideriz. Gönlün öyle incelikleri, öyle güzellikleri, öyle harikuladelikleri vardır ki zahir ayağıyla o mana ülkesine girmeye çalışmak hamakatten başka birşey değildir. Bu günkü modern insanların çoğunun yanılgısı böyle başlıyor. Onlar akılla herşeyin halledileceğini sanıyorlar. Mana alemine akılla girmeye çalışıyorlar, sonuç ne oluyor? Hem kendilerini, hem çevrelerindekini mutsuz, huzursuz ve perişan ediyorlar. Bilmiyorlar ki mana güzelliklerinin başladığı yerde akıl susar, başını önüne eğer, edeple oturur.

Kıymetli yavrum, yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :