Çok Kıymetli aziz büyüğüm,

Size ve bütün dostlara en güzel duygularla yeniden merhaba diyebilmek ne güzel...

SOHBETLERİNİZDEN İNCİLER:

“Konuşmanın hası sükuttur.” Diyor Yunus Emre. Bir İslam büyüğü de “İnsan ya sükut etmeli, ya da sükuttan daha güzel bir söz söylemelidir” diyor. Peygamberimiz de “Ya hayır söyle yahut sus” buyuruyorlar.

Tevekkül etmek, Allah’ı vekil tutmak demektir. Tevekkülde şüphe olmaz.

Olayları iyi de kötü de olsa mıncıklamamak lazımdır. Çünkü söylenen söz vücut bulur.

Her kadın kadınlık sanatını bilmelidir. Kadınlık sanatının en başında tatlı dil ve güler yüz gelir. Eski bir komşumuz vardı, eşiyle çok iyi geçinirdi, ona bu yönüyle gıpta edilirdi. Bir gün bunun sırrını kendisine sordum, “Yavrum, ben insanları hiç eleştirmem” dedi.

Kenan Rufai Hazretleri’nin dediği gibi mana yolunda gerçek anlamda yürüyenler su gibidirler. Kondukları kabın şeklini, rengini alırlar. Bu yolda mürşide itiraz olmaz.

Kişinin edebi, imanı ölçüsündedir.

Haya, herşeyden önce Allah’dan utanmak demektir. Eşyaya karşı da haya olur. Bir müteahhit aldığı inşaattaki kuş yumurtalarından yavrular çıkıncaya kadar inşaatı durdurmuş. Bu ancak içinde Allah aşkı olan bir insanın davranışıdır.

“Nefsinize rıfk ile muammele ediniz” buyuruyor Resulullah Efendimiz. Aç bırakarak, uykusuz bırakarak nefs terbiye edilmez.

Soru: Uğursuzluk var mıdır?

Cevap: Hayır, ama şöyle bir durum vardır: Bir kimse negatif enerji taşıyorsa onun bir eşyasını alıp kullanmak o negatifliği bize de aksettirir. Yoksa sayılarda, günlerde uğursuzluk olmaz. Madem biz herşey Hak’dan diyoruz, o halde birşey için bu uğursuz dersek o zaman bu çizginin dışına çıkmış oluruz.

Zan ile yakiyn hasıl olmaz. Yani ben öyle zannediyorum diye bir insan suçlu yerine konulamaz.

Soru: Gıybetten nasıl kurtulalım?

Cevap: Gıybet yapacağınız zaman gıybetin otuz zinadan daha günah olduğunu hatırlayın. Gıybet yapamazsınız.

Biz kendimizdeki gücü kullanamıyoruz. Bir kimse isterse ve o ruh temizliğine ulaşmışsa, o Peygamber yakınlığına ulaşmışsa tayyi mekan da yapabilir. Tayy-i mekanda vücudun bütün hücreleri ruh şeklinde dağılır ve mekan değiştirme gerçekleşir.

Daima manevi hayatla irtibat halinde olmalıyız. Bu kuş niye yaratılmış, niye bu ağaç böyle, ben bunlardan ne çıkarabilirim diye düşünmelidir. Gün içinde kendini sürekli Allah’ın huzurunda hisseden insan pişman olmaz. Sürekli olarak bugün neler öğrenebilirim, hangi zararlı huyumdan vageçebilirim, yararlı neler yapabilirim diye düşünmelidir.

İnsanın tekamülü çok yönlü olacak. Sadece ekmek parası kazanmakla olmaz. Biz her geçen gün daha güzel konuşmaya, daha güzel giyinmeye, daha edepli olmaya çalışacağız.

Gerçek kültürlü insan, gerçek dindar insan nerede nasıl davranacağını bilen kimsedir.

Soru: Dünya nedir?

Cevap: Dünya bizim dışımızdaki herşeydir.

Soru: Eşyanın hakikatı nedir?

Cevap: Bir görünen dünya var, bir de onun arkasında görünmeyen, onun hakiki yüzü var. İş görünenin arkasındaki o görünmeyeni görebilmekte.

Önemli olan berekettir. Adam daha baştan bu parayla nasıl geçinilir derse o iş orda biter. O paranın bereketi olmaz.

Doğum yapıldığında en doğrusu çocuğun eşinin toprağa gömülmesidir.

....

Sabri TANDOĞAN

Çok değerli büyüğüm bugünlük satırlardan ayrılırken size ve bütün dostlara hayır, esenlik ve sonsuz güzelliklerle dolu nice zamanlar dilekleriyle hürmet, selam, sevgilerimi sunuyor, o gülden ellerinizden bütün dostlar adına öpüyorum...

Hoşçakalın.

Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :