Sayın Zehra Hanım,

11.8.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, büyük şair Mısri Niyazi:

“Ben taşrada arar idim,

Ol cân içinde can imiş”

diyor. Hergün yeni bir NLP kitabı çıkıyor. İyi de satılıyor. Ama netice ortada. Acaba o kitapları okuyanların içinde gerçek huzuru, gerçek mutluluğu, gerçek güzelliği yakalayan bir kişi var mı? Hiç sanmıyorum. Biz, aradığımız sevgiliyi olmayacak yerde arıyoruz. Atila İlhan bir şiirnde

“Ben senin olmadığını seviyorum”

“Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular”

diyordu. İnsan, kendi asli hüviyetini yalnız İslam tasavvufuyla kavuşabilir. İsteyen kabul eder, isteyen etmez. Edene de eyvallah, etmeyene de eyvallah. Kendi bilecekleri iş. Gerçek bu iken toplumdaki karmaşaya insanlardaki huzursuzluğa hiç hayret etmemek lazım. Çünkü havanda su dövüyoruz. O yöntemle asla bulunamayacak olan sevgiliyi inatla, ısrarla arıyoruz. Haydi benim koçlarım, arayın bakalım. Bakırköy’den, intihara kadar yolunuz var.

Değerli yavrum, bu gerçeği yakalaman beni çok memnun etti. Seni yürekten kutluyorum. Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :