Sevgili Üstâdım Sabri Bey,

Son yazışmamızda, gönlünüze düşen ve bizim için terennüm etme yüceliğini gösterdiğiniz o eşsiz şiir için lâyıkıyla teşekkür etmekten âcizim. Şükran duygularımı bütün nâkıslığıma rağmen lütfen kabul buyurun.

Hani bir mısra vardır ya "Güzelliğin beş para etmez; şu bendeki aşk olmasa!" diye seslenen... İşte, bizdeki -kuvvetle muhtemel- o hesap; aşk yüklü gönül sahiplerinin lutfettiği, izâfe ettiği kıymetlerle kıymetliyiz.. Bize lütfen gönlünüzün kapsama alanında yer vermeye devam ediniz..

Efendim; bir iyi bir de kötü haberim var...

İyi haber; hastamız Ömer Bey'in sağlık durumuna ait.. Pazartesi günü hastanın ziyaretinde bulunan ve Ömer Bey ile samimiyeti olan bir dostumun söylediğine göre, Ömer Bey artık ayağa kaldırılarak yürüme egzersizleri yapıyormuş.. Hafızasında bir sorun henüz gözlenmemiş ve konuşabiliyormuş.. İnşaALLAH, kâmil şifa nasip olsun!

Kötü habere gelince.... :)

Efendim; şu sizin meşhur bulgur pilavınız var ya... Hani, Fenerbahçe sahilinden kokusu yayılan ve yaz boyunca naklen yayınla propagandası yapılan... Yemeyenlerin ağzının suyunu akıtan.... İşte, bu bulgurlu gerçeği hedef alan bir minik şaka hazırlamaktaydım ki maalesef planımın suyu düştüğünü dün öğrendim.. :)

İrtibatta olduğumuz kitabevinin hazırladığı kitap paketinin içinden Fatmagül Hanım için de bir  kitap çıkacaktı plana göre.. Doktor Hanım'ın sağlıkla ilişkili kitabının yanında.. Kitabevi önce ilgili kitabı buldu ve sonra kitabın arızalı olduğunu görerek yenisi temin etmeye çalıştı ve fakat yenisini bulmak nasip olmayınca bizim şaka güme gitti... Tahmin ediyorum; "Bulgur Yemekleri" isimli kitabı görecek olsaydınız hep birlikte çok gülecektiniz.. :)Artık, saygıdeğer hanımefendi için başka bir kitap seçmemiz gerekecek..

Selam ve Saygılarımla,

Kardan Adam

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :