Sayın Hocam,

Peygamber Efendimizin "Dünya ve içindekilerden daha değerlidir" dediği sabah namazı en çok kazaya bırakılan namazdır.Bahane olarak ise genellikle uykudan uyanamamak, soğukta yataktan kalkamamak gibi nedenler öne sürülür. Gerçekte insanlar neler kaçırdıklarını bilseler, ne yapar eder mutlaka sabah namazına kalkarlardı.

Atalarımız işyerlerini sabah namazı sonrası açarlar,sabahın bereketini beklerlermiş. Sabahın bereketini, “Erken kalktım işime, şeker kattım aşıma.” sözüyle ifade ederlermiş. Erken kalkmak, erken yola koyulmaktır. Zamanın bereketidir.Sultan 3. Murat Han bir gün sabah namazını kaçırmış,üzüntüsünden Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan'ı  yazmış.Bizler ise üzüntü duymayacak kadar gafletteyiz.

Sabah namazı sonrasıyla başlanan hayat, nasıl da bereketlidir. Sabah vakti; zihin, hafıza  boş, temiz ve her şeye hazırdır. Vakit bereketlenir. Birkaç saatlik okuma, ya da çalışma, belki bir gün yapacaklarımızdan daha verimli hale dönüşür.

Günün yirmi dört saati en iyi değerlendirildiği ölçüde bereketlenir. Tarihe geçen alimler,sanatçılar,yazarlar  bu süreyi, en güzel ve en etkili biçimde kullandıkları için başarılı olmuşlardır.

Hayatımızı mutluluğa çevirmek, güzel, verimli işler ortaya koymak mı istiyoruz? Sabaha erken kalkarak namazla başlayalım.O zaman hem manevi, hem maddi olarak günümüzün nasıl bereketleneceğine şahit olacağız. 

Selam, sevgi ve saygılar

Vedat Özmen

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :