Sayın “Sevimsiz”,
31.8.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, senin şu anda yapacağın bir iş var. Önce o çocukla ilgini kes. Ondan sana hayır gelmez. İkincisi boş yere kendini hırpalama. Kullandığın müstear isim bile hiç hoş değil. Sen asla sevimsiz değilsin. Aklı başında, efendi, ciddi, değerli bir insansın. Ama bir süre kendine gelmen lazım. Sen şu anda kendinde değilsin. Yapılacak iş şu: Somurtup, bir köşeye çekilip kendi kendini örselemekten, didiklemekten vazgeç. Beş vakit namazını kıl. Orucunu tut. Sürekli kendini meşgul edecek işler bul. Bu, el işleri olabilir, nakış, dikiş olabilir, mutfak olabilir. Bugün pek çok kadın ay ben onu yapamam, bunu bilemem diye saçmalayıp duruyor. Böyle insanları Japonya’da adam yerine bile koymuyorlar. Bol bol kitap oku. Kitapların yoksa ben sana göndereyim. Okurken not al, onları içine sindir. Kültürünü ilerlet. Önce hayata, insanlara bakmasını öğren. Ben bilmiyor muyum diyeceksin. Maalesef yavrum, pek çok insan gibi sen de bilmiyorsun. Ondan sonra hepsi kendiliğinden gelir. aşk da, mutluluk da, evlilik de sen şu ruh halinle yanılıp şaşırıp da bir evlilik yapacak olursan yüzüne, gözüne bulaştırırsın. Kesinlikle bundan sakın. Çünkü sen, özünde çok çok değerli, pırlanta bir insansın. Ama kendi değerlerine yaklaşman lazım.
Sevgili yavrum, kısaca söyleyeceklerim bunlar. Yeni maillerini beklerim. Şunu unutma ki son nefesimi verinceye kadar sana her bakımdan yardım etmeye hazırım. Karar senin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önce kendimizle barışmamız lazım, kendine dost olmayan kimseye olamaz Yazan "Sevimsiz"
Cvp: Önce kendimizle barışmamız lazım, kendine dost olmayan kimseye olamaz Yazan Sabri Tandoğan