Sayın “Sevgi Çiçeği”,

8.9.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, bu konuda genel bir fikir yürütmek gerçeklerden uzaklaşmak olur. Eğer yapılan kabalık, çirkin hareket, kötü söz bizim şahsımıza ise onu dereceli ve sınırlı olarak hoşgörebilir, affedebiliriz. Ama yapılan çirkinlik bizim inançlarımıza, mukaddesatımıza, Allah’ımıza, Peygamberimize ve aşkla bağlı olduğumuz manevi büyüklerimize ise o zaman bunu nasıl affedebiliriz? Bunu hoş görmek, eşşekliğin daniskası olmaz mı? Mesela birkaç ay evvel bir Danimarkalı şerefsiz, alçak adam benim Peygamberime hakaret etmeye kalktı. Resulullah Efedimizi komik gösterecek karikatürler yaptı. Sonra gayretullaha dokundu. Çıkan bir yangında cayır cayır yandı. Geberdi. Şimdi ben bu lanetlik adamı nasıl hoş görebilirim? Bu şerefsizliğin daniskası olmaz mı? Bu nedenle herşeyi affedenler aslında ezbere hareket eden, hayatı anlamayan, varoluşun manasını idrak edemeyen kimselerdir. Ne diyeyim başka?

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :