Sayın Necla Zorlu,

11.9.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, önce şunu söylemek isterim. Adalet Bakanlığı içinde böyle güzel bir kararı kim aldıysa, bu güzel kararı kimler uyguluyorsa Allah binlerce defa razı olsun. Sizi de yeni görevinizden dolayı tebrik eder, üstün başarılar dilerim. Aslında bu benim gençlik yıllarımdan beri ideallerimden biriydi. “Cezaevleri bir zulüm işkence yeri değil, bir arınma, temizlenme, manen yükselme yeri olmalı” derdim. Şükürler olsun şimdi uygulamasına geçildi. Nazik davetiniz beni ağlatacak kadar heyecanlandırdı. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Allah sizden razı olsun. Allah, bir gününüzü bin etsin.

Değerli yavrum, tabi sen bilmiyorsun, iki üç senedir ayaklarım çok rahatsız. Yardımla yürüyebiliyorum. Bazan lavaboya gitmek bile problem oluyor. Eğer bu güzel teklifin Ankara’da olsaydı hemen bu gece derdim. Yalnız bugünlerde ayaklarım çok ıstırap veriyor. Bu yolculuğu göze alamıyorum. O asil ve temiz kalbinle dua et, biraz iyileşeyim, ilk senin davetine icabet edeceğim. Allah büyüktür. Hiç belli olmaz. Bakarsın biraz iyileşirim. Bütün ömrüm boyunca aldığım sayısız davetlerin içinde inan bana en güzeli bu oldu. Sana tekrar tekrar teşekkür ediyor, en derin selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Çalışma yerindeki ilginç izlenimlerini ve tesbitlerini sitemize göndermeni bekliyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :