Sevgili Büyüğüm, huzur dolu bir zaman diliminden size ve bütün gönül  dostlarına gönülden selam ve sevgilerle merhaba...

SOHBETLERİNİZDEN NOTLAR:

“Maneviyat yolunda yürüyenler su gibidirler, hangi kaba konulurlarsa o kabın şeklini ve rengini alırlar. En büyük idrak, idraksizliktir, teslimiyettir ama kayıtsız şartsız teslimiyet! Rahmetli Hocam Münir Derman Hazretleri bana “Evladım, git on katlı şu binanın onuncu katından kendini aşağıya at” demiş olsaydı, hiç tereddüt etmeden çıkar, atlardım...”

“İnsanlar kendilerindeki gücün farkında değiller. Bir Kudsi Hadiste “Ben insanın sırrıyım, insan Benim sırrım” buyruluyor. Münir Derman Hazretleri, ameliyat olmak isteyen ama parası olmayan yoksul bir hanımı bir gece gelerek ameliyat eder –-vefatından sonra --, kadın doktora gittiğinde doktorlar birşeyiniz kalmamış diye geri gönderir.”

“İnsan bir duygu jeneratörüdür. İsterse duygularını yoğunlaştırarak çok uzaktaki bir insanı bile etkileyebilir. Biri Amerika’da, diğeri Avustralya’da olan iki kişinin birbirilerinin düşüncelerini tahmin edebildiklerine dair bir deney yapılmış ve bu sonuç doğrulanmıştır.”

“Kur’an’da kadın-erkek ayrımı yoktur. İki kadın şahidin bir erkek şahit yerine sayılması kadında annelik duygusu nedeniyle baskın olan ‘Rahiym’ sıfatınının bir sonucu olarak, tanıklık ederken duygusal davranabilme ihtimali nedeniyledir. Kur’an, kadın ve erkek ayrımı yapmadan insana çok büyük bir değer verir. Bütün bir kâinat insan için yaratılmıştır.”

“Soru: Efendim, ruhun mahiyeti hakkında bilinenler nelerdir?

Cevap: Ruh, bir sırdır. Kur’an’da “Ruh, Rabbimin emrindendir” buyruluyor. Ruh, sürekli Allah’la irtibat halindedir. Bütün ruhlar tek bir noktada birleşir ama sayısız farklı tecellileri olur. Doğulu bir ere görevi nedeniyle, Atatürk sorar: “Evlâdım, elektrik nedir, tarif et bakalım?” der. Asker cevap verir, “Efendim, onun ne olduğu bilünmez, ama nittiğünden anlaşılur!”

“Soru: Efendim, siz bir eşyayı bile incitmekten son derece çekindiğiniz halde bazı maillere çok sert ifadelerle cevap veriyor, önerilerde bulunuyorsunuz, bundaki hikmet nedir?

Cevap: Tıpta bazı hastalar için artık yapılacak birşey kalmadığında son çare olarak şok tedavisine başvurulur. Hastaya bir elektrik şoku verilir. Eğer hastanın hayata döndürülme şansı varsa döner, yoksa kaybedilir. Bu da onun gibi... Bazı kimselerin çok kritik bir noktada hatasından dönebilmesi için son çare budur. Ben bunu yapmakla yükümlüyüm!”

“Hayatta önemsiz, basit, tesadüfi hiçbir şey yoktur. Münir Derman Hazretleri, ‘Sineğin vızıltısından, kağnının gıcırtısına kadar istisnâsız herşeyin bir sebebi vardır’ derdi. Aslında herşey bir sırrı ifşâ ediyor!”

“Hayvanların da kendine göre bir dünyası, bir hassasiyeti var. Evin kedisini götürüp bir yere terkedenler ateşle oynuyorlar. Yarın onları da çocuklarının götürüp huzurevine bırakmayacağı ne mâlum?”

“İslam’da bir lokma, bir hırka düsturu yoktur. “Allah, nimetini kulunun üzerinde görmek ister” buyruluyor Kur’an-Kerim’de. Bir kimse temiz ve güzel giyinme imkânına sahipken eski, püskü giyerse bu dervişlik değil, eşşekliktir!”

“İşyerinize gelen her kimseyi Peygamberin bir akrabası farzederek karşılayın:

‘Harabat ehlini hor görme zahit
Definelere malik nice viraneler var’ ”

“Edep, kitaplardan öğrenilmez. Hâl sahibi insanlardan öğrenilir. Onlar edebi sessiz, sözsüz, harfsiz yaşayanlardır.”

“Güzel konuşmanın sırrı güzel konuşmaya çalışmamak, içinden geldiği gibi söylemektir.”

“Dinlemesini bilmeyen görmesini de bilemez. Gerçek anlamda dinleyenler, söyleyenin söylediklerinden söyleyemediklerini de çıkarabilirler.”

“Akıl, doğruyu yanlıştan ayırmak için bize verilen bir nurdur. Akıllı insan, düşmanını dost, aptal ise dostunu düşman eder.”

“Kalbi temizlendikçe insanın sıkıntıları da hafifler.”

 “İnsanın kapısını tâlih kuşu bir defa çalar. O zaman değerlendirebilirse değerlendirir, yoksa aynı fırsat bir daha karşısına çıkarılmaz. Bir manevi büyükle tanışan kimsenin durumu da buna göredir...”

...

Sabri TANDOĞAN

Aziz büyüğüm, yepyeni hayırlara vesile olması niyâzıyla bir sohbet notlarınızdan daha ayrılırken size ve bütün dostlara günden güne çoğalacak rahmetler, hikmetler, bereket ve esenlikler dilekleriyle selam, saygı ve sevgilerimi sunuyor, hürmetle sevgi yumağı ellerinizden öpüyorum. Hoşçakalın...

Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :