Merhaba Sabri amca;
Simdi siteye girdim ve tüm mailleri okudum. Kaç gündür bakamiyordum tam anlamiyla is yogunlugundan, siteye de birsey yazamadim; yine çok güzel mailler vardi, Gönül Dostu’nun yazdigi yazilardan çok sey ögreniyorum, birsüredir de Mukarreb Hanim epeydir yazmiyor diye merak ediyordum, baktim, bugün maili gelmis, yine herzamanki gibi ne kadar güzel aktarmis içindeki duygu ve düsüncelerini. Onun yazilarini okurken nedense kendimden geçiyor gibi oluyorum, her yazisi ayri duygular hissettiriyor içime; sanirim çok etkiliyor beni yazilari. Sanki onun yazilarini okurken o cümlelerde kaybolup gidiyorum, okadar güzel okuyana yansitiyor ki hislerini, etkilenmemek mümkün degil samimiyetinden, içtenliginden. Siz Istanbul’dayken Izmir’den gelip sizi görmeyi çok istedigini okuyunca, o an içimden “keske”dedim, “keske gelseydi de kendisini görseydim” dedim. Çok sükür bugün Cuma, haftasonu geldi. Bazen hemen Cuma günü gelsin istiyorum hafta arasi islerden bunaldigimda, bazen de vakit nekadar çabuk geçiyor diye düsünüp günler geçmesin, zaman dursun, hep an’da kalalim istiyorum. Hayat gerçekten enteresan; nasil ki hayatin içinde hüzün de nes’e de , güzel de çirkin de, iyilik de kötülük de varsa ayni zitliklar insanin içinde de var. Insan çok neseli oldugu bir anda bir sözle birden hüzünlenip, üzülebiliyor, o an o neseden eser kalmiyor; sanki biraz önce neseyle konusan kendisi degil; ayni sekilde insan çok sakin ve sessizken bir hareket ya da söylenen bir cümle karsisinda aniden sinirlenebiliyor; biraz önce gülerken biraz sonra aglayabiliyor, pozitif, insanin içine ferahlik veren, çok güzel bir insan gördügünde içi nasil huzurla doluyorsa; kötüniyetli, negatif bir insanla karsilastigi zaman içi karariyor, içi sikintiyla doluyor karsisindakinden aldigi elektrikten... Demek insan öyle bir yaratilmis ki sizin de hep dediginiz gibi; disarda gözümüzü çevirip de baktigimiz hersey insanin içinde de var, insan küçük bir dünya sanki; sizin de hep söylediginiz gibi pilin iki ucu var gerçekten, biri arti biri eksi, biri olmadan radyo çalismiyor. Insan tüm bu arti eksilerin, zitliklarin, insanin içinde de oldugunu düsününce ürperiyor, korkuyor ve düsüyor; Allah ne muhtesem bir varlik yaratmis ve ona da insan demis. Ve ondan da kendisini bulmasini, kendisini bilmesini istemis; düsünüp, ömür boyu çalisip... Bir tane mailde okudugum yazi beni okadar düsündürdü ve etkiledi ki. Insanlar dünyanin bir çok yerinde namaz kiliyorlar kabeye dönüp; kabe ortadan kalksa insanlar birbirine secde ediyor, birbirlerinin içindeki Allah’a secde ediyor yaziyordu; insan bunu düsününce ürpermemesi mümkün mü, Allah’tan korkmamasi mümkün mü, düsünmemesi mümkün mü! Kaç gündür yazamadim size Sabri amca, simdi yazarken farkettim ki sizi, size yazmayi ne çok özlemisim Sabri amca. Hafta sonu Allah nasip ederse esimle Kirklareli tarafina babaannemin mezarini ziyarete gitmeyi düsünüyoruz kismet olursa. Babaannem vefat edeli 8 ay oldu; onun mezarindan ayrilirken 8 ay önce, içimden “babaannecigim insallah en yakin zamanda tekrar mezarina gelip ziyaret edecegim” demistim ama 8 aydir gidemedim; vefat ettigi gün sanki dün gibi aklimda, içim buruluyor, üzülüyorum, gidemedim tekrar birtürlü oyüzden içim fena oluyor diye; bakalim bu hafta sonu için esimle niyetine girdik. Insallah hayirlisiyla gider hayirlisiyla döneriz. Orada yasli bir akrabamiz da oturuyor, ona da gidecegiz; oglu, torunlari ziyaretine hiç gelmedikleri için çok üzülüyor kendisi, belki gece de onda kalacagiz; kimbilir nekadar mutlu olur. Hayirlisi.
Iste böyle Sabri amca. Sevgi ve saygiyla ellerinizden çok ama çok ama çok öpüyorum. Allah’a emanet olun.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"İnsan bu meçhul" Yazan İlknur
Cvp: "İnsan bu meçhul" Yazan Sabri Tandoğan