Sayın İlknur Hanım,
19.9.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, Özdemir Asaf bir şiirinde
“Bana yakın geldi dedi vurdu
Bana uzak kaldın dedi vurdu
Adlarını sordum,
İnsan dediler”
diyor. İnsan, bir zıtlar yumağı. Pilde nasıl eksi ve artı uçlar varsa insan da öyle. En asil, en yüce duyguların yanında bazan en kötü düşünceler yeralabiliyor. Bütün mesele bunu hep iyiden, güzelden, asilden, büyük ve yüce olandan yana kullanabilmek. Yüce Resulümüz bir Hadis-i Şerifinde
“Allah’ım, beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma.”
Buyuruyor. Hepimizin bu konuda pek çok düşünmemiz lazım. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki Atila İlhan,
“Anladım, imkansız şey bir insanın bir başka insanı anlaması”
diyor. Necip Fazıl, bir adım daha ileri gidiyor
“Aynalar söyleyin, bana ben kimim”
diyor. Alexi Carel, “İnsan bu meçhul” diyor. Bilinmeyen insan. Bizi bu karmaşadan kurtaracak olan tek şey Peygamber Efendimiz. O’na bütün kalbimizle, bütün samimiyetimizle bağlanmadıkça hiç kimse ama hiç kimse bu kaostan, bu patırtı gürültüden kurtulup doğru yolu bulamaz. İnsanca, efendice, medenice mutlu bir hayat yaşayamaz. Varsa yaşayan bütün dünyada, lütfen bana gösterin. Bütün Avrupayı gezdim. İnanılmaz güzellikte yollar, yapılar, mağazalar gördüm. Ama yüzü gülen kimse yoktu. Mutlu, huzurlu, gözbebekleri pırıl pırıl bir tek kişi dahi yoktu. Şimdi bu satırları okuyan çağdaş, devrimci, ilerici olduğunu sanan sözümona aydınlar itiraz edecekler. Bunu çok iyi biliyorum. Ama realite bu. İsteyen kabul eder, isteyen etmez.
Değerli yavrum, inşallah Kırklareli ziyaretin çok güzel geçer.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"İnsan bu meçhul" Yazan İlknur
Cvp: "İnsan bu meçhul" Yazan Sabri Tandoğan