Sayın “Kardan Adam”,
19.9.2008 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, önce sizden mail geldiği için dünyalar benim oldu. Olacak iş değil ya sanki Fenerbahçe galip gelmiş gibi sevindim. Şaka bir tarafa anlattığınız durum son derece vahim. Bu, hemen her yerde rastlanan bir durum. Bir toplum düşünün, istisnalar dışında insanlar inançlarını kaybetmişler. Aile karamı yıkılmış. Efendilik, ciddiyet, saygı artık lügatlarda bile rastlanmayan kelimeler olmuş. Peki muhterem efendim, bu it oğlu itlerden ne bekliyoruz? Onlara insan desek gerçek insanlar davacı olur. Hayvan desek hayvanlar davacı olur. Durum bu kadar vahim. Onlar, içinde yaşadıkları pislik, rezillik, kepazelik alemini bastırabilmek için ancak bu yolu seçiyorlar. Cart curt edecekler, firavunluklarını ispat edecekler, maiyetlerine tepeden bakacaklar. Bu suretle aşağılık duygularını tatmin etmeye çalışacaklar. Bu ne yazık ki her yerde böyle. Peki, yapılacak iş nedir? Nasıl köpek havladığı zaman, eşek anırdığı zaman birşey yapmıyorsak onların doğası bunu gerektiriyor diyorsak bu şerefsizler için de aynı şekilde hareket edeceğiz. Lise yıllarımda bir şiir okumuştum, Salih Zeki Aktay’ın:
“Kalbim, uçurumlarda açan bir çiçek
O kadın bu kalbi nerden bilecek”
Burda da aynı durum efendim. Bu hayvan oğlu hayvanlarla, o insanlığın yüzkaralarıyla ciddi bir meseleyi konuşamazsınız. Bu şerefsizler hayatlarında değil bir kitap, bir makale bile okumamışlardır. Onların kafalarının içi sadece parayla, şehvetle, nefsin binbir pisliği ile doludur. En iyisi onları hiç muhatap almayalım. Bırakalım, it gibi havlasınlar.
Efendim, gönül gönülle anlaşılır. Bu televizyon tabiriyle söyleyeyim, yaratıklardan hiçbir şey beklemeyeceğiz. Onların o çirkinliklerini, adiliklerini kendi kişiliklerinin yansıması olarak göreceğiz. O kadar. Size selam, sevgi ve saygıların hiç bitmeyecek olanını gönderiyor, bana dünyaları getirecek olan yeni maillerinizi bekliyorum.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
İnsan olanı ancak insanlar anlar Yazan "Kardan Adam"
Cvp: İnsan olanı ancak insanlar anlar Yazan Sabri Tandoğan