Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Utandıran tembellik
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 9/24/2008 9:09:53 AM


Sayın Suna Hanım,


23.9.2008 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, ben öteden beri Almanların disiplinine hayranımdır. Nitekim bu disiplin sayesinde Almanlar dünyanın en güzel otomobilini ürettiler. Mercedes fabrikasının kapısına “Bundan daha iyisini Allah yapar” yazarak bütün dünyaya meydan okudular. Otomotivdeki dünya devleri bütün çabalamalarına rağmen Mercedes ayarında bir araba üretemiyorlar. Alman gençlerinin bir plan, program ve disiplin altında yetiştirilmelerini sen dahi yadırgıyorsun. Aşırı buluyorsun. Ama ne yapalım ki gerçek bu. Bizler bugünkü salak, serseri, aptal halimizi hep disiplinsizlik yüzünden kazandık. Olmaz böyle şey. Ben, hayatımda on dakika camın önüne oturup salak salak etrafı seyretmedim. Üç yaşından beri her dakikamı değerlendirmeye çalışıyorum. Rahmetli annem çalışırken arada beşer, onar dakikalık dinlenmeler yapar, divana uzanırdı. Ama o arada muhakkak eline bir kitap alırdı. “Oğlum,” derdi, “bu süre içinde 3-4 sayfa okunabilir. Zamanın her dakikasını değerlendirmek gerekir.” Rahmetli babannem de her an bir çalışma içindeydi. Nur içinde yatsınlar. Geçenlerde bir spor dergisinde okudum, Amerikalılar geleceğin yüzme şampiyonlarını yetiştirmek için çocuk doğar doğmaz en yakın 1-2 gün içinde onu denize sokuyorlarmış. Beethoven’in babası bazan 4-5 yaşındayken en ağır görevlerle çalıştırır, “Akşama kadar şu parçayı pianoda çalmazsan seni zincire vururum” dermiş. Maalesef bizler toplum olarak çok tembeliz. Miskin, uyuşuk insanlarız. Şu konuşmalara sık sık rastlıyoruz: “Hasta mısın? Neyin var? Seni biraz düşünceli görüyorum.” Bu korkunç birşey. İnsanın en asli görevi varoluş nedeni düşünebilmek. Bizlerin düşünceden ödümüz kopuyor. Onu bir hastalık gibi görüyoruz. Bu kafayla nereye varabiriz? Durum ortada. Almanya’da bir hanım var, ikide birde mail gönderiyor, “Ay,” diyor, “sıkılıyorum, bunalıyorum, çıldıracağım.” Ben hayretler içinde kalıyorum. Almanya gibi bir yerde insan nasıl sıkılır? Okusana kardeşim. Kendini yetiştir. Başta Almanca olmak üzere birçok diller öğren. Resim yap, bir enstrüman çalmasını öğren. Sinemaya git, tiyatroya git, Beethoven’in Cd’lerini al, dinle. Hiçbirşey yapamazsan git, büyük mağazaların vitrinlerini seyret, iş merkezlerine gir, oradaki marketlerde etüdler yap. Nasıl tanzim edilmiş, mallar nasıl teşhir ediliyor, çalışanların ciddiyetleri, ruh halleri nasıldır, etüdler yap, bir güzellik avcısı ol. Gördüğün her güzel şeye bak. Bu isterse bir mağazanın isminin yazılışı olsun, satılan malların ambalajları olsun, incele, büyük kiliselerin binaların mimarisini incele. Daha sabaha kadar nice şeyler sıralayabilirim. Ama bizim şımarık, hoppa, züppe yetiştirilmiş hanımefendimiz sıkıntıdan boğulduğunu yazıyor. İnsanın insaf be, diyeceği geliyor.


İşte böyle yavrum. Biz, kendi serseriliklerimizi, itliklerimizi, tembelliklerimiz olduğu gibi çocuklarımıza aşılıyoruz. O melek yavrulara ne veriyoruz ki, ne isteyelim


Selam, sevgi ve saygı ile.


 


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Utandıran tembellik Yazan Suna
Cvp: Utandıran tembellik Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]