Sayın İlknur Hanım,
24.9.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, gönderdiğin mail beni uzun yıllar ötesine götürdü. Kırk yıl geçti aradan, Azize Anneyi tanıdığım ilk günü hatırlıyorum. Allah’ım ne güzel bir zamandı o.O gecemiz renkle, ışıkla, şiirle dolmuştu. Bir güzel, bir hoş, bir müstesna insan vardı karşımızda. “Aman kardeşlerim” diyordu, “kelamı Hak’dan alın”. Bir anısını anlatıyordu. Evinden çıkıyor, Kızılay’daki Gima’ya alış-verişe gidiyor. Yolda iki kolejli çocuk bağırarak yanından geçiyorlar, koşarak. Biri öbürüne “Ahmet,” diyor dikkat et.” Azize Anne birden irkiliyor. “Bu” diyor, “Allah’ın kelamı. Bu çocuğun ağzından bana “Azize dikkat et, tehlike var” deniyor. “Adımlarımı yavaşlattım” diyor, “bir de ne göreyim, belediye bir çukur açmış. Ne bir lamba, ne bir işaret dikkat çekici hiçbirşey yok. Maazallah insan dikkatsiz bir adımla içine düşse ölmekten beter olacak”. Kenarından geçiyor, ve Allah’a şükrediyor.
Kıymetli yavrum, Azize Anne öyle değerli bir insandı ki onunla konuşup da birşey öğrenmemek imkansızdı. Bütün kalbiyle Kenan Rıfai Hazretleri’ne bağlanmıştı. Sözü ona getirir, ondan bir güzellik, bir yücelik sayfası naklederdi.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bir güzel insan: Azize Anne Yazan İlknur
Cvp: Bir güzel insan: Azize Anne Yazan Sabri Tandoğan