Merhaba Sabri amca;

Biraz önce mailleri okudum, Gül Hanım’ın babasına acil şifalar diliyorum, inşallah tez zamanda iyileşir, ayağa kalkar. Size birşey sormak istiyorum; “Ya Şafi Eşfina” kelimesinin anlamı nedir acaba? Sabırla ilgili bir kelimemi? Mukarreb Hanım’ın yollamış olduğu mailde benimle ilgili o güzel sözleri ve sizin de karşılığındaki cevabınızda benimle ilgili hiç layık olmadığımı düşündüğüm sözleriniz beni çok duygulandırdı, gözlerimi doldurdu. Sevmek, sevilmek nekadar güzel duygular; hayatta sevmekten daha güzel hiç bir duygu yok sanırım. Sizin de hep söylediğiniz gibi insan gerçekten de sevdiği müddetçe yaşıyor. Gönlü nekadar çok severse okadar çok açılıyor, okadar çok insan oluyor, okadar çok kırılmamayı öğreniyor; okadar çok huzur buluyor sanırım. Çünkü herkesi olduğu gibi görüyor, olduğu gibi seviyor, ortada ne bir kırgınlık, ne bir küslük oluyor ozaman; biliyor ki gözünün gördüğü herşey, herkes Allah’a ait ve her baktığı şeyde yalnız O’nu görüyor, sizin gibi; biliyor ki herkesin içinde nefsini atarsa yalnız O var. İnşallah Allah tüm dileyenlere ve bize de herşeyin hakikatini görmeyi nasip eder. Azize annenin yaptığını yapmak, çevreden gelen her sese, her söylenene Allah söyletiyor gözüyle bakmak insanı ürpertiyor, korkutuyor; insan öyle hissediyor ki sanki içinde kendinden başka birşey daha var ve bu insanı korkutuyor, hiçbirşeyin, içinde yaşadığı bedeninin bile kendisine ait olmadığını görüyor ve ürperiyor, titriyor o yüce, o büyük varlık karşısında; okadar içleniyor, okadar içleniyor ki gözlerinden yaşlar süzülüyor ve ağlamaya başlıyor. Sevmek nekadar güzel; siz diyorsunuz ya okadar çok sevin; herkesi, insanları, hayvanları, eşyaları okadar çok sevin ki bedeniniz ve içinizdeki her zerre sevgiyle dolsun ve yolda sizi gören “sevgi nereye gidiyorsun” desin diye. Bu ne güzel bir düşünce, nasıl güzel bir dilek. Her baktığımız yerde böyle güzel, böyle içi yalnız sevgiyle dolu; karşılık beklemeden,hiç beklentisiz sadece sevgi veren insanları görsek herhalde hayat öyle güzel, öyle güzel olurdu ki ne bir kırgınlık, ne bir küslük, ne bir tartışma, ne yüzü asıklık, ne kin, ne kıskançlık, ne kibir, ne olumsuz herhangi bir düşünce olurdu; sadece ve sadece gülümseme ve sevgi olurdu. Allah hepimizin böyle olmamızı nasip etsin inşallah.

Sevgi ve saygıların en samimi, en içten geleniyle güzel ellerinizden öpüyor, çok güzel bir akşam geçirmenizi diliyorum Sabri amcacım.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :