Sayın Suna Acıöz,

25.9.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, halk arasında bir söz vardır: “Falanca benim kadrimi bilmedi” derler. Biz de uyanık olalım. Bu gece Kadir gecesi. Onun kadrini bilelim. Bir kötü huyumuz varsa bırakalım. Bir iptilamız varsa bırakalım. Bu gece bütün kainatla bir ve beraber olalım. Bir genel af ilan edelim, kollarımızı açalım. Tek istisna olmadan yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün bitkileri, bütün eşya ve cemadatı Muhammedi bir aşkla kucaklayalım. İçimizde kimseye karşı bu gece dargınlık, küskünlük, kırgınlık kalmasın. Maddi, manevi bütün varlığımız sevgiyle dolsun. Aşkların en büyüğü, en yücesi, en güzeli Allah ve Peygamber aşkıdır. Dargınlıkları, kırgınlıkları unutmanın en güzel ve en kolay yolu bizi kıran, inciten, üzen, ağlatan, uykusuz bırakan insanları kayıtsız, şartsız sevmek ve onlar için hayır dua etmektir. İnsanları öyle sevelim ki onlarla özdeş olalım. Allah’a giden en güzel yol, sevgi yoludur. Bizim yolumuzda kin yok, nefret yok, intikam duygusu yok, düşmanlık yoktur. Yunus Emre der ki

“Bu dünya dopdolu kalleş, herbirinden bir ses gelir

Hakkı gerçek sevenlere, cümle alem kardeş gelir”

Bütün mesele hayatı ve insanları oldukları gibi görebilmek ve bütün negatifliklerine rağmen onları sevmektir. Yunus bunu anlatıyor.

“Bir çeşmeden akan su, acı, tatlı olmaya”

diyor. İçimizi öyle sevgiyle dolduralım ki yolda birisi bizi gördüğü zaman “Ne o sevgi, nereye gidiyorsun?” desin. Senin de tertemiz kalbin, yüce duyguların ile bu sevgiye ulaşacağına bütün kalbimle inanıyorum. Ve bu büyük başarın için gece gündüz dua ediyorum. Allah feyzini artırsın.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :