Merhabalar tekrardan cok degerli Sabri Bey Amca. Allah eksik etmesin sizi. Bir onceki yazismayla ilgili olarak gonderiyorum bu maili.(Internet imkanlarimin kisitli olmasindan dolayi ancak yazabiliyorum, kusuruma
bakmayin lütfen.) Ellerinize saglik, yazinizda soyle demissiniz. “Nobel alan Fransiz yazar Jean Paul Sartre, insan, diyor agzindan cikan her kelimeyle, kendinden sadir olan her davranisla bütün insanlara karsi
sorumludur.” Ve hemen ardina sunu anlatmaya calismissiniz: Eger yanlis davranislar –mesela kibir– icinde olan insana yanlis bir kelime sarf edilir, yanlis bir davranista –mesela tevazu- bulunulursa yanlis yapilmis olur
ve o kisiye kotülük edilmis olur. Iste mantik budur bana gore Sayin büyügüm. Ne güzel anlatmis, orneklendirmissiniz. Mantik derken buna benzer anlatimlardan bahsediyordum. Lütfen yanlis anlamayin, ayin nasil
ikiye bolündügünü, dagin tasin Peygamber Efendimize nasil “Sen Allah’in Resulusun” dedigini arastiran birisi degilim. Sadece hayatimi yonlendirecek bilgilerin asilsiz olmamasina dikkat ediyorum, bütün derdim bu.
Cünkü biliyorum ki asilsiz bir seye arastirmadan, koru korune baglanirsam bundan da sorumlu tutulacagim. Allah muhafaza, cahillik edip Allah’in emirlerine ters dusebilirim. Arastirma derken de mesela sunu
yapabilirim: Bu dunyada yasamis bir Hz.Mevlana var, Hz.Yunus, Hz. A.Kadir Geylani, Hz.Imam-i Gazali ve daha bir cok buyuk insan var. En azindan bu insanlarin bunu –Kibirliye kibirle hareket etmek sadakadir-
tasdik edip etmemesine bakabilirim. Size sorarken de aynen boyle yaptim. Sizin tasdik etmeniz inanin yetiyor. Kibirliye kibirle hareket ederim vesselam. Hz. Musa’nin yaptiginin farkini biraz daha iyi anlarsam bakis
acimin zenginlesecegine inandigim icin sunlari yazmak istiyorum. Hz. Musa, firavuna Hakk’i ogretmekle gorevli olarak gittigi icin “guzel soyleme”si gerekiyor. Ben sahsen karsima cikan her insan icin kendimi
Hz.Musa’nin temsilcisi gibi goruyor, karsimdakini de firavun –Hakk’in anlatilmasinin gerekliligi acisindan- gibi goruyorum. Daha dogrusu gormek zorunda hissediyorum. Bunu da “Asr” suresinin 3. ayetine –birbirilerine
Hakk’i ve sabri tavsiye edenler hüsrana ugrayanlarin disinda kalacaktir- istinaden yapmak istiyorum. Müsaade ederseniz düsüncemi farkli bir yonden anlatayim. Allah gani gani rahmet eylesin, Rana Anne’nin
günlügünden okumustum zannedersem. Sizden bahsediyordu ve “insanlara once kendini sevdirir, sonra davasindan bahseder. “ diyordu. Kibirliye, kendimden uzaklastirmaktan korktugum icin kibirle hareket etmekten
korkuyordum. Hem ayni ortamlar paylasilmaya baslaninca “hal dili“ nin cok etkili olacagini düsünüyorum. Cünkü Islam kendini cok rahatliklar kabul ettirir. Yeter ki insanlar ona onyargisiz olarak erissinlerSayin Sabri
Bey Amca, esinize “Rana Anne” diye hitap ederken hakkim olmayan bir sey yapmissam cok cok ozür dilerim. Ama inanin “Anne” kelimesi o kadar cok yakisiyor ki esinizin ismine, telaffuz ederken dilim, kulagim
mest oluyor. Inanin cok samimi olarak soylüyorum. Allah mekanini cennet kilsin. (Kandil gecesi Ankara’daki evinizi aramistim, cevap alamamistim. Gecmis kandiliniz mübarek olsun, nice hayirlarla dolu kandillere
daha insallah. Istanbul’a tedavi icin gittiginizi de sonradan ogrendim. Gecmis olsun. Insallah daha iyi olmussunuzdur. Selam Saygi ve Sevgilerimle. Hayirlarla kalin

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :