Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : "Sevmek, devam eden en güzel huyum"
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 10/3/2008 2:37:58 PM



 


Çok Sevgili Aziz Büyüğümüz,


Size ve bütün kıymetli dostlara selamların en güzeliyle renk ve ışık dolu yepyeni bir günden merhabalar...


 


Güzel babacığım, bir Ramazan ayını daha geride bırakıyoruz, bir aydır evlerimizin en değerli misafiri olarak ağırlamaya çalıştığımız, hakkını verebilmeyi en azından çok arzu ettiğimiz bir rahmet ve bereket ayını... Halk arasında hep söylenir, “Misafir on rızıkla gelir, birini yer, dokuzunu bırakır” derler. İnşallah bu kutlu misafirin de geride bıraktığı nice güzellikleri, rahmet ve feyiz esintilerini üzerimizde sürdürebilmek nasibolur ve inşallah Yüce Rabbimiz hepimizi en güzel şekilde bundan sonraki Ramazanlara da hayırlar içinde ulaştırır... Amin...


 


Sevgili büyüğüm, bütün kolaylıkların ve esenliklerin sizin ve bütün dostların üzerinize olması niyazı ile...


 


 


SOHBET BAHÇENİZDEN DERLEMELER


 


 


İçimize yapacağımız yolculukta kuvvetli bir Allah aşkı olmadan olmaz.  Bir yerlerde tökezleriz. Önemli olan putlardan kurtulmak. Nedir bu putlar? Bizi huzurdan, mutluluktan uzaklaştıran nedir? Benlik duygusu, nefsaniyet... İnsanlarla biz ne kadar çok temas edersek, bu hakikate o kadar erken varırız. Kendi içimize gömülmekten kurtuluruz. Huzuru bulmak için Tibet’e gidiyorlar. Sen nefs sahranı aş, kendi kendine dost, arkadaş, sevgili ol; huzuru böylece bulursun. Bütün mesele önce dışa bakıp sonra kendi içimize dönmek. Biz, kendi kendimize sevgili, arkadaş olamazsak, kimseyle de olamayız ki.


 


Hayatta tekrar yoktur. Her şey, her zerre birbirinden farklı. Bütün mesele bu farklılık içinde insanı olduğu gibi görmeye, olduğu gibi algılamaya çalışmak. Şair der ki: “Her yüz bir kitap yazar”. O zaman her insan bir ansiklopedi. Bütün mesele çoklukta vahdeti yakalayabilmek.


 


İnsan duyabildiği, düşünebildiği kadar insandır. Düşünmeyi bırakıp, robot gibi yaşıyorsak, tefekkür yoksa biz de yokuz demektir. İnsan, duyabildiği, düşünebildiği, hissedebildiği kadar insandır. Ancak düşüncelerimiz, dar kalıpların içinden çıkıp, insancıl, evrensel olmalı. Tüm mevcudatı seviyorsak, işte o zaman bu “Muhammedi Aşk” olur.


 


İnsanlara bu asırda yapılacak en büyük iyilik, onları kendi üzerlerinde düşünmeye yöneltmektir. En büyük  ibadet insanlara hizmet etmek, faydalı olmaktır. Bu asırda, bütün teknoloji insanları kendi kendinden uzaklaştırmak için çalışıyor. Müslüman insan herkesten daha zarif, daha hassas olmalı, insanları dinlemeli, onlarla ilgilenmeli.


 


 


-Efendim, o halde insanlarla konuşurken nasıl bir tavır içinde olmalıyız?


 


-Kim olursa olsun insanlara en güzel yaklaşım, sevgi dolu, saygı dolu, ilgi dolu, içten  olanıdır. Onun ıstıraplarına, sıkıntılarına, çilelerine ümit kapısı açmaktır. Ona bir simit ısmarla. Bir kitap hediye et. Hayatta takınılacak en güzel tavır olduğu gibi görünmektir. “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.”


 


Artık, birikim oluştu. İnsanların çok ihtiyacı olan bir durumdayız. Haçlı seferleri sürdürülüyor. Bu anlamda ben size tasavvufun derin manâlarından bahsedin demiyorum. İnce meselelere girmenin gereği yok. Muhittin Arabi Hz.’nden bahsedin de demiyorum. Hepiniz çevrenizdeki insanlara yardımcı olun. Yerine göre siz de “sımsıcak bir merhaba” deyin:


 


 


“Sımsıcak bir merhaba diyecektim,


Başımı, usulca dizine koyacaktım.”


                                                   Atilla İlhan


 


 


Bu kadar karanlıklar ortasında “sımsıcak bir merhaba” demek bile çok önemlidir. İnsanların ıstırap dolu, bedbinlik dolu olduğu bir dönemdeyiz. Elimizden geleni az da olsa yapmalıyız. Hayatta, basit, küçük, önemsiz hiçbir şey yoktur. İnsan düşünce ve fiil boyutuyla “her an” ya artı ya eksi puan kazanır ya da kaybeder. Kızılay’da, yolda, vekarlı, mütebbessim bir şekilde yürüyorsun. İçinden dualar ediyorsun. İşte sürekli artı puan kazanıyorsun, işte namaz-ı daimundasın!


 


İslâm inancına göre hiç kimseye ne kadar kötü, adî, hırsız, uğursuz da olsa, hor hakir bakma hakkımız yoktur. Onların da bataklıktan çıkabilmesi için hayır dua edeceğiz. Mümkün olduğu kadar çevreye yardımcı olunması lâzım.


 


Her dua hayata sunulan bir pozitif elektriktir. Her bedbinlik, her karamsarlık da negatif elektriktir. Negatif elektrikler çoğaldıkça, dünya her anlamda etkilenir. Karamsarlık, bedbinlik halinde bile pozitif konuşalım. Hakiki inanan insan, bedbinliği, karamsarlığı sürdürmez. Şartlar ne olursa olsun bir çıkış noktası bulur, hayatını aydınlatmaya çalışır.


 


Günahların en büyüğü bence, bedbin, karamsar ve ümitsiz olmaktır. Halbuki içki, kumar, fuhuş sanılır...


 


 


Gün doğmadan neler doğar, ümidimizi kaybetmeyelim.


...


 


 


Sabri Tandoğan


 


 


 


Efendim, inşallah Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi ve bütün hayırları her nefes sizin ve bütün dostların üzerine yağsın... Ve sohbetleriniz en güzel şekilde bütün insanlık için günden güne kuvvetlenen bir nur kandili olsun inşallah...


Sonsuz hürmet ve sevgilerimizle hoşçakalın...


 


 


Ç. Seçkin Gürel


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

"Sevmek, devam eden en güzel huyum" Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: "Sevmek, devam eden en güzel huyum" Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]