Sayın “Adı Meçhul”,
6.10.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, mailini okuyunca düşüncelere daldım. Kendimi düşündüm. Rahmetli Rana’yı düşündüm. Aynı duyguları ben de yaşadım. Ama aramızda bir fark vardı. Ben senin gibi tereddütler içinde kalmadım. Onu, görür görmez sevdim. Sevmek kelimesiyle anlatılamayacak kadar ona sevgi duydum, saygı duydum, hayranlık duydum. Aramızda 8 yaş fark vardı. Ben, 1934 doğumluydum, o, 1926 doğumluydu. Onu deliler gibi, çılgınlar gibi sevdim. Hala aynı aşk devam ediyor. Çalışma masamın üzeri onun resimleriyle dolu. Bu öyle bir aşktı ki Resulullah Efendimiz’in ve Hz. Hatice’nin büyük, yüce, ulvi aşkından sonra sanırım kainatın ikinci aşkını ben yaşadım. Hatırlarsın, Resulullah Efendimiz’le Hatice Valdemiz arasındaki yaş farkı onbeşti. Rana Sultan’la 44 yıl evli kaldık. Bir kere bile bu yaş farkı aklıma gelmedi. Onu öyle sevdim ki. Çocuğumuz olmadı. Ne gam! Hiçbir gün bunun için üzülmedim. Temiz, asil bir kadının aşkı bin tane çocuktan daha önemliydi benim için. Yüce Allah, bu duygularımı bildiği için bana birçok manevi evlatlar gönderdi. Onları kendi evladım gibi çok, ama çok, ama pek çok seviyorum. Lütfen yavrum, bu büyük aşkından vazgeçme. İstersen bu mailimi ona da oku. Önyargılarından vazgeçsin. El ele verin, temiz, tertemiz bir yuva kurun. Onu tedavi olması için zorlama. Onu öyle kabul et. Benim görüşüm bu. Biliyorum, birçok kimse kabul etmeyecek, bana kızacak. Ama olsun, ben böyle düşünüyorum. Kainatın en büyük, en güzel, en muhteşem olayı temiz, tertemiz bir kadına duyulan büyük, sonsuz, yüce bir aşktır. İnanıyorum ki her büyük aşk, onu Allah’a götürür.
Değerli yavrum, söyleyeceklerim bu kadar. Artık karar senin. Benim görüşüm bu.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Temiz bir aşktan daha büyük ne olabilir? Yazan "Adı Meçhul"
Cvp: Temiz bir aşktan daha büyük ne olabilir? Yazan Sabri Tandoğan