Muhterem can hocam,
Biraz önce okudum kıymetli cevabınızı. Her zaman yaptığım gibi ezberleyerek okudum. Sonsuz şükranlarımı iletmek isterim.Ayrıca çok da güzel yazılar yazılıyor buraya. Biraz önce okudum onları da isim vermeyeyim çok etkilendim. Bazı satırlar beni pembe aleme uçururken birisinde de çok güldüm. Ne güzel insanlar var diyorum. Ortalık bir yangın yeri gibi ama burada o insanlardan yok. Allahım size sağlıklı uzun ömür versin.Sizin önderliğinizde bunlar yaşanıyor. Bilmelisiniz ki bu garip talebe uzakta ama ruhuyla sizinle. Yüce Allah sizin sevginizden beni mahrum etmesin. Amin.
Aziz hocam,
Mailime cevabı okumadan önce alışverişten gelmiştim. Marketlerde de epeydir kitap standları var. Hele bir market var ki bazen diyorum ki kendime kitapevine gider gibi oraya git çünkü ordakiler kitapevlerinde yok. Kitabın market türü bile farklı. Promosyonlu olanlar var. Bir cd al bir kitap hediye. Şahane. Çok sevinçliyim çünkü bu sefer masal kitapları aldım. Önce cd sini izleyip sonra kitabını okuyacağım. Bu kirletilen dünyadan biraz masal ülkelerine kaçmak istiyorum. Bunu biraz da şunun için yazıyorum. Pazar günü bir yazı okudum. Alberto Manguel "Bir insanı kütüphanesinden tanırım " diyor." Hangi kitabı seçtiğiniz ya da seçmediğiniz, kitapları ne şekilde okuduğumuz, nasıl sıraya dizdiğimiz, nasıl kullandığımız, sayfalarda ne tür izler bıraktığınız..Birkaç kez okuduğum bir röportaj oldu bu.. "tamamlanmış kütüphane ölüdür "diyor. Benim alma duyguma güzel bir cevap bulmuş oldum. Demek ki yaşayan kütüphanem var.Ama döndüm kendi kütüphaneme baktım. Her telden çalıyor tabiri caizse. Ben onu da onu da okumak istiyorum. Benim israfım bu konuda. Sürekli aldığım dergiler de ayrı. Halbuki alıpta daha okuyamadığım bir sürü kitap ta var. Bir arkadaş anlattı çok güldüm. Cinnah caddesinden aşağı yürüyüş yaparak Kızılay'a gidiyormuş Tempoyla hızlı hızlı yürürken bacaklarına hakim olamamaya başlamış. Bir türlü duramıyormuş. Bacakları süreki hızla gidiyor durduramıyormuş Beynininin kontrolünden çıkmış ayakları insanlara çarpmayım diye de virajlar çiziyormuş. Işıklar geliyor duramıyor çiğnenmemek için ne yapayım derken gitmiş bir ağaca çarpmış da öyle durabilmiş.
Ben de kitap konusunda kendimi durduramıyorum. Uzmanlaşarak okumak beni sıkıyor belli süre sonra. Çok çeşit de beni uzmanlığa geciktiriyor gibi geliyor. Kitaplarımı da aslında sadeleştirmek istiyorum yapamıyorum. Kapısından giripte bir kitap almadan çıktığım yer pek olmuyor. Kitaplarımı kimseye de veremiyorum. Bu bir yığma tutkusu değil. Bir sevda. Bu sevdayı nasıl yürütmeliyim ?
Hürmet ve hayır dualarımla.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Okumak, bir güzelliği ebediyyen içimize katmalı Yazan "Bir Talebe"
Cvp: Okumak, bir güzelliği ebediyyen içimize katmalı Yazan Sabri Tandoğan