Merhaba Sabri amca;

Umarım çok güzel bir hafta sonu geçirmişsinizdir. Biz hafta sonu Pazar günü eşim ve babamla birlikte Trakya tarafındaki yaşlı akrabaları ziyarete gittik. Hem de babaannemin mezarını ziyaret ettik orada. Su verdik mezarına, dua okuduk; Allah kabul etsin inşallah. Onun evinin önünden geçtik, insan bir garip oluyor; çünkü oraya her gelişimizde babaanneme gelirdik, nasıl huzur bulup nasıl mutlu olurduk, nasıl sevinir, nasıl dualar ederdi o güzel ağzı; hep bal damlardı ağzından; dolayısıyla son derece güzel ve pozitif duygularla dolu içimiz, onu da mutlu etmenin içimizde bıraktığı neşeyle ayrılırdık babaannemden. Ama bilirdim ki o orada evinde ve nezaman gelsek bizi bekliyor evinde. Ama şimdi ki gidişimizde o yoktu evinde. O artık başka bir yerde. İnsanın içi bir tuhaf oluyor. İnşallah yerinde çok rahattır, mutludur, Allah mekanını cennet etsin inşallah. Gitmeden önce mezarına, Cuma gecesi rüyamda görmüştüm babaannemi, okadar güzel bir rüyaydı ki! İnşallah haftasonu gideceğiz kısmetse diye düşünmüştüm, sanırım onun ruhu da bunu hissetmişti. Aslında iki hafta önce gidecektik oraya ancak arabada problem çıkınca cesaret edemedik yolda problem çıkarır diye, arabayı yaptırıp öyle gidelim demiştik, bu hafta sonunaymış kısmet. Sonra orada ki yaşlı akrabaları ziyaret ettik. Bir akrabamız var, yaşlı bir teyze, severim kendisini, yalnız yaşıyor orada, ona gittik, nasıl memnun oldu, sevindi; onun tek oğlu var, evli, iki torunu var; biri benim yaşımda, biri benden 4 yaş küçük bir kız. O teyzeye arada oğlu gelip ziyaret ediyor, arada oğlu arıyor sadece; ama ne gelini ne torunları ne arıyor, ne soruyor, gelmiyorlar da . Oysa torunlarını küçücükken o büyütmüş; nasıl üzülüyor; her gittiğimizde onları görüp görmediğimizi soruyor. Nasıl olduklarını soruyor; onlardan bir haber duyunca memnun oluyor . Yazık, geleceğiz diye de yemek hazırlamış bize. Dizlerinden rahatsız, bastonla yavaş yavaş yürüyor. Oradan ayrılırken kapıda “beni de babaanneniz bilin, bundan sonra hafta sonu ona geliyormuş gibi bana gelin, bende kalın” dedi. Eşim de “bir daha ki gelişimize inşallah kalmaya geleceğiz ama sizi de İstanbul’a götürürüz, biraz bizde kalırsınız, değişiklik olur, gezdiririz sizi hem” dedi. Çok memnun oldu; ben de eşimin bunu söylemesinden okadar memnun oldum ki! Zaten eşim yaşlılara karşı okadar hassas bir insan ki, Allah razı olsun. Cumartesi günü de annemle birlikte hasta, yaşlı bir akrabamıza geçmiş olsun’a gittik. Kendisi de babamın bir akrabası, ciddi bir hastalıktan şüpheleniyormuş doktorlar; bir sürü doktora, profesörlere götürmüşler, üzüldüm ona da, inşallah iyi olur, Allah şifa versin. O da çok pozitif, iyi niyetli bir yaşlı teyze. Yaşlı ve hasta ziyaretleri nekadar güzel bir şey; ziyaret sonrası insanın hissettiği duygular ne güzel duygular; ziyaret edilen insan okadar memnun, ama okadar memnun oluyor ki sizin de içiniz huzurla, mutlulukla doluyor onlar sayesinde. İşte böyle bir hafta sonu geçirdik Sabri amca’cım. Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :