7 ocak tarihli mailden sonra biraz düşünmek istedim. Benim ailem hayatta sosyal ve ekonomik olarak başarılı olabilmiş değil,ancak memlekette kime sorsanız ne annem ne babam (teyze çocukları zaten)ne de onların atalarına hırsız,soysuz, uğursuz, huysuz, ahlaksız, sarhoş vs diyen bir tek kişi bulamazsınız. Tabii ki iki ya da daha çok meziyet taşıyanlara saygım var ama biz de bu yok, tek taraflı olmuş nedense. Ben de onların kanlarını taşıyorum ,bu arkasına sığındığım bir mazeret değil ama kendimi aşmak konusunda biraz yetersizim. Annem rahmetli hep derdi ki "ben hayatta yenildim". Evde çok kalmadığım için bu sözün üzerinde annemle uzun uzadıya durmak fırsatım olmadı.Bunun yanında vicdanlı, imanlı, edep sahibi ,ince ruhlu isem bunu da onlara borçluyum.
Ancak 50 yaşımda olsam da yeni şeyler öğreniyorum ve bu ömrüm varsa devam edecek sanırım. Boşanmadan ve 30 yıldan sonra öyle yorgun düştüm ki sandım ki ben artık dinlenmeyi hakettim. Bildiğim bir şeyi göz ardı ettim. Dinlenmek ancak Allahın izniyle öteki tarafta olacak.burada böyle bir lüksümüz yok. Mücadele hep var ve olacak. Hep bekledim ki karşımdaki benim yaptığımı yapsın, empati yapsın ve lep demeden leblebiyi anlasın. Karşımdakini incitmek ihtimali dahi uykularımı kaçırdı. Ancak insanların çoğunu zaman zaman silkelemek gerekiyor.. Bunu yapmazsanız bu hayat yürümez hale geliyor. Bu benim fıtratıma ters olsa da böyle olmak zorunda imiş. Aksi halde bir mezar kazıp oturmam lazım.
Bir süre önce sağlık ve takva amaçlı bir karar verdim ve 16 kilo verdim. Sizin bir yazınızda okumuştum, günde tek öğun yemenin yeterli olacağıni söyüyordunuz. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum şimdi ve bu açıdan inanılmaz mutluyum. Ancak yine de bence sizin tam anlayamadığınız birşey var,çünkü gönül insanı olarak bu size imkansız görünüyor. Yeryüzünde bazı insanlar da var ki ne yaparsanız yapın sevginize ilginize bigane kalabiliyorlar. Ben bunu yaşadım. İnanın bana .
Desteğinizle bu mücadele ruhunu oluşturmaya ve korumaya kararlıyım Allahın izniyle. Geçen gün şehit eşlerinin ve annelerinin metaneti karşısında kendimden utandım. Daha yazardım ama sizi daha fazla yormak istemiyorum. Hakkınızı helal edin. Saygılarımla
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bizim görevimiz karşılık beklemeden bütün mevcudata sevgi ve saygı duymak... Yazan "İsimsiz"
Cvp: Bizim görevimiz karşılık beklemeden bütün mevcudata sevgi ve saygı duymak... Yazan Sabri Tandoğan