Sayın Nevriye Hanım,

20.10.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, bırakalım başkalarını. Bizim için ne derlerse desinler. Ne düşünürlerse düşünsünler. Biz, kendi hayatımızı yaşayalım. Allah çevremizde o kadar güzellikler yaratmış ki bir çiçekçinin önüne gidin, o rengarenk, o tertemiz, o pırıl pırıl güzellikler bakın. Güneşin doğuşuna, batışına bakın, meyvelerin güzelliğini ayrı ayrı seyredin. Onların herbirinin tadındaki ilahi güzelliği damağınızda hissedin. Çeşitli televizyon kanallarındaki, hayvanların özelliklerin anlatan programları seyredin. O zaman Yunus'un o harikulade mısraını hatırlayın

"Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır"

Güzel sanatlarla hemhal olun. Müziği sevin, resmi sevin, edebiyatı, şiiri sevin. Bakın ben binlerce şiiri ezbere biliyorum. Zaman zaman bazan kendime, bazan isteyen dostlarıma onları okuyor, çılgınca zevk alıyorum. Bu günlerde kimbilir kaçıncı defadır Çehov'u okuyorum. Çehov, dünyanın en büyük hikayecisi. Bir iki sayfada öyle güzellikler sunuyor ki insanın içine işliyor. Çocukluğumdan beri Yunus'u okurum, ona doyamıyorum. Onu seviyor, ona hayran oluyorum. Ona aşığım.

"Aşk gelicek cümle eksikler biter"

"Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar."

"Ölümden ne korkarsın, korkma, ebedi varsın."

"Mal sahibi, mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi

Mal da yalan, mülk de yalan

Var biraz da sen oyalan"

"Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz."

"Yunus bir haber verir, işidenler şad olur."

"Her dem taze doğarız, bizden kim usanası."

Ve daha bunlar gibi yüzlerce mısralar. Allah'ım doyamıyorum, okumaya doyamıyorum. Bazan Yunus'un mısralarını tesbih gibi çekiyorum. Allah'ım, bütün insanlık aleminde ikinci bir Yunus yok. Ne güzel bir insan yaratmışsın.

Sonra dönün Mevlana'yı okuyun. Hele hele o güzeller güzeli, o bir eşi bulunmaz Mısri Niyazi'yi okuyun. Onun

"Ben sanırdım halk içinde hiç bana yar kalmamış

Ben beni terk eyledim, gördüm ki ağyar kalmamış"

mısraı sanki benim sevgili yavrum için söylenmiş. Onu lütfen hergün yüz kere okuyun. Yarabbi sanki merhum şair bu iki mısrada hayatın özetini yapıyor. Diyor ki "Ben hayatta, hiç bir dostum, sevenim olmadığını sanıyordum. Nefsimi bir tarafa bıraktım, diğer insanları bir köşeye koydum. Yalnız Allah'ın güzelliklerini seyrettim. Gördüm ki ortada düşman kalmamış."

Kıymetli yavrum, Fuzuli'yi oku, Nedim'i oku, Mehmet Akif'i oku, Necip Fazıl'ı oku, Sezai Karakoç'u oku. Sonra Batı Edebiyatına geç, Shakespeare'yi, Geothe'yi, Rainer Maria Rilke'yi, Çehov'u, Dostoyevski'yi, Tolstoy'u oku. Edgar Alan Poe'yu oku. Sonra bir nebze dön, Cemil Meriç'i, Mehmet Kaplan'ı, Gülten Akın'ı oku. Reprodüksiyon kitapları al, Cezanne'ye bak, Leonardo De Vinci'ye bak, Matissse2deki o inanılmaz güzellikteki desenlere bak. Müziğğe geç, Itri'yi, Dede Efendi'yi, 3. Selim'i, Ahmet Özhan'ı dinle. Sonra Beethooven'e geç. Mozart'a, Bach'a, Mendelsson'a geç, o ilahi güzellikteki sesleri dinle...

Göreceksin ki yavrum güzellikler alemiyle temasa geçince bütün sıkıntıların, üzüntülerin, dertlerin bir rüzgar gibi senden uzaklaşacak. Ve sen bu güzellikler alemiyle kucaklaşmaktan sarhoş, Allah'ım diyeceksin, Seni seviyorum. Senin yarattığın her canlıyı seviyorum. İnsan, hayvan, bitki, eşya ve cemadat. Ne yaratmışsan bir hikmeti var, ne yaratmışsan onda ayrı ayrı dersler, ibretler var. O zaman seni sevmeyen, seninle hep kırıcı konuşan, seni üzen, inciten insanları sevgiyle kucaklayacaksın. "Ne yaparsanız yapın, ne derseniz deyin, ben sizi yine seviyorum. Çünkü hepiniz benim nefsimi terbiye etmekle görevli hocalarımsınız, terbiye edicilerimsiniz. Artık ben söylenen değil, söyletene bakıyorum. Ondaki ilahi hikmeti arıyorum. Allah hepinizden razı olsun. Allah hepinizi mes'ut, bahtiyar etsin. İnşallah iki dünyanız da cennet olur."

Değerli yavrum, şunu iyi bil ki sen çok iyi, çok tatlı, çok güzel bir insansın. Seni evladım olarak kucaklıyorum. Gel, bundan sonra el ele verelim. Hayta yolunda beraber yürüyelim. Şunu bilmeni isterim, bu satırları yazan babacığın edebiyat yapmıyor. Lügat paralamıyor. Bütün bu güzellikleri yaşayan, bağrında hisseden br kimse olarak konuşuyor. Bazan düşünüyor, "Allah'ım" diyor, "ben bu kadar güzelliklere layık mıyım? Daha yaşarken benim dünyamı cennet ettin. Sana sonsuz şükürler olsun."

Ve "Aşk gelince cümle eksikler bitiyor."

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :