Sayın Esra Hanım,
22.10.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, yazdığın mailde hayatın ne güzel bir özetini yapmışsın. Seni yürekten kutlarım. Başka insanlarla didişmeyi bir kenara bırakıp da kendi hayatını edeple, incelikle, saygıyla, tevazuyla, sabır, şükür, kanaatle bir cennet bahçesine çevirenlere ne mutlu. Onlar ne güzel insanlar. Hiç bir zaman onlar şu şunu demiş, bu bunu yapmışla vakit geçirmiyorlar. Onların tek düşüncesi kendi nefislerini ıslah etmek, müslüman edebilmek. Büyük veli Mısri Niyazi Hazretleri ne güzel söylüyor:
“Ben sanırdım halk içinde hiç bana yar kalmamaış
Ben beni terk eyledim, gördüm ki ağyar kalmamış”
İşte yavrum, bütün mesele burada. Biz, nefsimizin pisliklerinden, iğrençliklerinden, rezilliklerinden kurtulduğumuz zaman hayat bambaşka görünüyor. O zaman herkes dost, herkes kardeş, herkes sevgili. Ama bunu anlayıp, hissedip, idrak edip uygulayabilenler o kadar az ki.
İşte yavrum, yapılacak tek iş, gidilecek tek yol bu. Allah’ın verdiklerine lafla değil, dille değil, iddia ile değil, edebiyatını yaparak değil gerçekten şükredebilenler hayatlarını o güzellikle dolduranlar ne kadar az. Allah bizileri de o güzel insanların arasına katar inşallah.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
"Sonsuzluk kervanı, peşinizde ben" Yazan Esra H.
Cvp: "Sonsuzluk kervanı, peşinizde ben" Yazan Sabri Tandoğan