Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Korkunç çelişki
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 10/25/2008 12:18:28 PM


Sayın Gül Uçar,


24.10.2008 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, gönderdiğin mail gerçekten çok ilginç. Zevkle okudum. Gerçek güzelliğin sırlarını ne güzel anlatmış. Keşke bütün hanımlar okuyabilse. Demek ki asıl mesele maddede değil manada. Ne kadar acı değil mi bugün bir beden terbiyesi genel müdürlüğü var ama insanlara ruh terbiyesini veren hiç bir müessese yok. Milli takım antrenörü Fatih Terim’in maaşı “260” “ikiyüz altmış” bin YTLye çıkmış. Yani bir buçuk yıl önceki parayla 260 milyar. Bugün insanlara ruh terbiyesi verecek ne bir makam, ne bir merci, ne bir müessese var. Sonuç ortada. Milletçe dökülüyoruz.  Hergün şehirlerimiz, ilçelerimiz yakılıyor, yıkılıyor, haraa haline çevriliyor. İki gün evvel İstanbul’da elli araba yakıldı. Kamyonlar, otobüsler, minibüsler cabası. Kimsenin umurunda bile değil. Yine meclis toplanıyor, ıvır zıvırla uğraşıyor. Hükümet toplanıyor, neler neler sözkonusu oluyor. Ama artık bir iç harp halini alan olaylar kimsenin umurunda değil. Demek ki ruhumuz terbiye edilmeye edilmeye o kadar odunlaşmışız ki farkında bile değiliz. Bir adam düşünün kahvede oturmuş tavla oynuyor. Gidiyorlar “Aman kardeşim” diyorlar, “evinde yangın çıkmış, çıluğun, çocuğun yanıyor”. Adam “Hay Allah” diyor, “istediğim zar birtürlü gelmiyor.” İşte bu durum memleketini seven insanları o kadar üzüyor, kahrediyor ki geceleri gözlerine uyku girmiyor. Istıraptan kahroluyorlar. Yetkililerin, ilgililerin bu duygusuzluğu büsbütün insanları kahrediyor. Çünkü bütün dikkatler hep maddeye, hep zahiri başarılara çevrilmiş. Halbuki bu hissizlik bu duygusuzluk, bu boşveriş vatanını seven, toprağını seven, bayrağını sevenlerin iç dünyalarında öyle fırtınalar estiriyor ki. Birşey yapamamanın ıstırabı içinde adeta kavruluyorlar.


Değerli yavrum, madde ile mana arasındaki dengeler bozulunca her şey bitiyor, mahvoluyor. O yazdığın sözler ne kadar önemli. Hepimizin onların üzerinde ince ince düşünmemiz gerekiyor. Belki hatırlarsın bir anımı anlatmıştım. Bir gün çalıştığım yerin telefonu çaldı. Bir adam “Efendim” diyordu, “filanca akşam Sheraton Otelinde kızımın nişanı yapılacak. Biz nişan yüzüğünü sizin takmanızı istiyoruz.” Böyle mürcaatlar çok olduğu için o tanımadığım zata da Allah rızası için “pekala” dedim. “Ben” dedi, “filan saatte gelir sizi alırım. O saatte kapıya indim. Baktım son model bir siyah mersedes kapıda bekliyor. Bindim, gidiyoruz.yolda sordum “Efendim” dedim, “damat hakkında, ailesi hakkında soruşturma yaptınız mı, nasıl insanlar?” Birden adam rahatsız oldu bu sorudan, sert sert bana baktı “Damadın mersedesi var” dedi. Tepem atmıştı, bir insan gözü gibi sevdiği kızını evlendirecek, damat hakkında mersedesi var diye hiç bir tahkikat yapmayacak. Havsalam almadı. Acaba bu mersedes nasıl alınmıştı? Helal parayla mı haram parayla mı? Uyuşturucu mu satılmıştı, kadın ticareti mi yapılmıştı, kaçakçılık mı yapılmıştı, soran, araştıra yoktu. Çünkü “damadın mersedesi vardı”. Adama döndüm, “lütfen arabayı durdurur musunuz” dedim. İndim, “Ben” dedim, “sizin kızınızın yüzüğünü takmaya kendimi layık görüyorum. Sizin mersedesiniz var, damadın mersedesi var. Ben belediye otobüsüyle seyahat eden bir gariban insanım. Lütfen bu yüzüğü mersedesi olan bir kimse taksın.” Yürüdüm, gittim. İşte böyle yavrum. Biz, bir futbol antrenörüne hiç kimsenin almadığı, alamayacağı, bizlere göre aklın havsalanın alamayacağı bir maaş veriyoruz. Ama bizlere ruh terbiyesi verecek bir tek kişiden bile mahrumuz. Artık bu misalden sonra söylenecek söz kalmıyor. Sükut ediyor, acıyla, ıstırapla, gözyaşıyla başımızı öne eğiyoruz...


Selam, sevgi ve saygı ile.


 


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Korkunç çelişki Yazan Gül Uçar
Cvp: Korkunç çelişki Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]