Sayın Esra Hanım,

31.10.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, haya ve iffet kadının en güzel süsüdür. Hayatta hayasız bir kadından daha iğrenç, daha tiksindirici hiçbir şey olamaz. Olur olmaz yerde vücutlarını sergileyen, kaba, çirkin konuşan, giyiminde teşhiri ön planda tutan, düşünceleri kirli olan kadınlar hayadan ve iffetten mahrum zavalılardır. O sersemler sanırlar ki böyle yapmakla erkeklerin ilgisini çekecekler. Tam tersi oluyor. En hıyar erkek bile öyle kadınlardan nefret ediyor. Kadın, herzaman ve her yerde inceliğin, zarafetin, kibarlığın, asaletin simgesi olmalıdır. Çünkü doğuştan her kadın bir kraliçe adayıdır. O da oturup kalkmasını, giyinip kuşanmasını, konuşmasını, insanlarla olan ilişkilerini ona göre ayarlamalıdır. Bu iş bir zeka, kültür ve görgü meselesidir. Lafla olmaz. Ne yazık ki kız çocuklarına bu incelik ve zarafeti kazandıracak aileler, okullar yok denecek kadar az. Ne yazık ki bugün pek çok anne yetiştirdiği kızına örnek olamıyor. Peki, bu yavrucak bütün bu incelikleri nerden öğrenecek? Televizyonlar, eğer doğuştan gelen bazı güzellikleri varsa onları da yok etmek için ellerinden gelen çabayı harcıyorlar. Geçen gün bir gazetenin Pazar ilavesinde ilginç bir röpörtaj okudum. Kendisi o dizilerin bazılarında rol alıyor. “Ama” diyor “o benim ekmek param. Ben o dizilerin bir tanesini seyretmem. Kendi rol aldığım dizileri bile bir kere seyretmedim. O kadar aptalca, o kadar tiksindirici ki o diziler, ölene kadar seyretmeyeceğim.” Bütün mesele bu yokluklar içinde, bu çaresizlikler içinde yine de pırıl pırıl kalabilmek. Tertemiz yetişebilmek. Peki bu nasıl olacak? Her gün Peygamber Efendimizin birkaç hadis-i şerifini okuyun ve onları günlük hayatınızda uygulamaya çalışın. Göreceksiniz bir süre sonra çevrenizde herkesin hayranlıkla baktığı bir hanımefendi olacaksınız. Çevrenizdeki insanlar sizin gibi olmak için yarışacaklar. Önümüzde bütün kainatın rehberi, örneği, güzeller güzeli bir Peygamber var. Başka ne bekliyoruz?...

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :