Merhaba Sabri amca; Okudum mailinizi. Gerçekten olan olayları gördükçe biz de okadar üzülüyoruz ki. Hiç iyiye bir gidişat görünmüyor sanki, haberleri seyrettikçe, gazeteleri okudukça insanın morali bozuluyor sadece ama umudumu da yitirmiyorum, inşallah Allah sonunu hayır etsin, inşallah daha güzel günlere gitmeyi nasip etsin diyorum. İnşallah çok yakında güzel günler gelsin. Dün kuzenim hastanede nöbetçiymiş, gidip kuzenimin ufak kızını göreyim dedim iş çıkışı. Annem de onu görmeye gitmiş. Onu göreceğim zaman okadar heyecanlı ve mutlu oluyorum ki! Sanki herşeye bir terapi gibi. Önce telefonla konuştum onunla, bana “nerdesin İlknur teyze, gelsene” dedi. Sesini duyunca, gidip göreyim dedim. İş çıkışı oraya gittim. Yemeğini yememiş, beni beklemiş, “İlknur teyze yedirecek” demiş. Kapıda karşıladı beni, nasıl gülüyordu yüzü, gelip sarıldı bana, yanaklarımdan öptü beni. Teyzem “yemedi yemeğini, senin geleceğini duyunca seni bekledi” dedi. Birlikte oturduk sofraya, yedirdim yemeğini. Baktım elinde benim 10 gün önce kadar ona aldığım birşey var. Çok seviyormuş onu, hiç bırakmıyormuş elinden. Öğretici oyuncak gibi birşey almıştım, gerçi oyuncak denemez, daha çok öğretici. Ufacık bir laptop; bilgisayara benziyor, kapağını açınca laptop’larda olduğu gibi birsürü tuşlar var, tuşların üzerinde de harfler ve sayılar var. Heceleme var, müzikle harfleri öğretiyor, hangi harfin tuşuna basarsanız o harfi söylüyor size, hangi sayının tuşuna basarsanız o sayıyı söylüyor size; kelime ya da hecelemiyi seçmişseniz laptopun kapağındaki her harfle başlayan kelimeleri söylüyor ya da heceliyor. İki tane de tuşa basınca şarkı söylüyor harfleri tek tek söyleyerek; pille çalışıyor, pil biterse yenisi takılıyormuş; bu aldığım okadar hoşuna gitmiş ki hep elindeymiş. Çok memnun oldum tabii. Bunu satılırken görünce hem öğretici, hem de çocuğun ilgisini çekici ve oyunla öğretici birşey olduğu için almak istedim ona. Öğrenmeye okadar açık bir çocuk ki; herşeyi nasıl dikkatle dinliyor. Geçen hafta ona aldığım hediyeyi verdiğim zaman bir ara bir tuşa bastı, müzik çalıyordu; dikkatle dinliyordu harfleri, o sırada da ezan okunmaya başlandı, ona dedim ki “bak ezan okunuyor, duyuyor musun, ezan okunurken müzik çalınmaz, şimdi kapat onu, ezan bitince devam edelim tamam mı” dedim. Şöyle bir baktı yüzüme büyük bir ciddiyetle ve hemen tuşa bastı kapattı. Bekledi, dikkatle ezanı dinliyordu, bitti mi bitmedi mi diye kontrol ediyordu; sonra döndü bana “bitti, açayım mı” diye sordu. Okadar ciddiyetle ve okadar tatlı sordu ki! Onu dinlerken, bana birşeyler anlatırken hep aklımdan “Allah’ım” “diyorum,”nasıl güzel birşey yaratmışsın, sen ona iyi yazılar yaz, sen onun güzel bir insan olmasını nasip et büyüyünce” diye dua ediyorum. Ona bakmak bana Allah’ı hatırlatıyor. Okadar temiz, okadar artniyetsiz ve okadar olduğu gibi ki! Ve okadar güzel söyleneni dinliyor, anlıyor ve öğrenmeye açık ki! Nakış gibi işlenmeye müsait. Bana sık sık bakıcısını anlatıyor, çok seviyor onu da. O da gerçekten çok iyi bir insan ve çok güzel bakıyor ona, büyük insan gibi davranıyor ona. Dün o tatlı varlıkla vakit geçirmek okadar güzeldi ki size de anlatmak istedim. Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum ve çok güzel bir gün geçirmenizi diliyorum.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Farkına varmadan çocuklarımızın şahsiyetini öldürüyoruz Yazan İlknur
Cvp: Farkına varmadan çocuklarımızın şahsiyetini öldürüyoruz Yazan Sabri Tandoğan