Konu : Hasta toplum, hasta insanlar ve onları hasta edenler
Gönderen :
İlknur
Tarih :
11/13/2008 7:24:40 AM
Merhaba Sabri amca; Biraz bunaldım işten, siteye bakayım dedim. Şirket karışık biraz şu aralar. Yurtdışından misafir var, kullandığımız bilgisayar programı değişecekmiş, eski programı artık kullanmayacakmışız, Aralık sonu itibariyle yeni programı öğrenip kullanmaya başlayacakmışız. Şimdiden yurtdışından yabancılar gelip altyapı oluşturmaya çalışıyorlar, onlarla ilgilenmemiz ve onlara yardımcı olmamız gerekiyor yeni programı aktarımlarla ilgili; bayağı yoğunuz o nedenle. Biraz bunalınca siteye girdim. Yeni yazılarınızı okudum. Okadar güzeldi ki. İçim aydınlandı okuduğum an. Dünyada en zor lisanın Japonca olduğuyla ilgili yazdıklarınız; Japonların bu sayede sabrı, tahammülü, beklemeyi öğrendiklerini söylemeleri beni epey düşündürdü ve etkiledi. Ne kadar ince düşünceli insanlar; Japonya’yı görmek isterdim ve orada ki insanları tanımayı! Dün bir arkadaşımla konuşmuştum, üzülmüştüm biraz, yazılarınızı okuyunca okadar rahatlıyorum ki! Dün değil evvelsi gün, arkadaşım sabah bir kalkmış alt dudağı yana kayıyor istem dışı. Çay içerken, konuşurken sola doğru kayma olmuş birdenbire, ağzı kapandığında da sola doğru kayarak kapanıyormuş, iki dudağı tam kapanmıyormuş, canı çok sıkkındı beni aradığında; ona moral vermeye çalıştım ama ben de üzüldüm. İlk aklıma gelen, acaba yüz felci gibi bir şey olabilir mi diye düşündürdü beni. Kendisi 30 yaşında, midesinden rahatsızlığı var, geçen sene de ülser geçirmişti, sonra tedavi oldu ve düzeldi; fakat bu sene yine midesinden rahatsızlandı ve doktor endoskopi yapmış; iki tane ilaç vermiş kullanması için, 1,5 aydır o ilaçları kullanıyor; acaba dedim o ilaçların yan etkisi olabilir mi bu dudağında ki kayma diye de düşündüm. Bugün doktora gideceklermiş, üzüldüm biraz ona. İnşallah önemli birşey değildir. Geçtiğimiz hafta sonu eşimle İznik’e gitmiştik kayınvalidemlere. Bahçeden ayva topladık, elma topladık. Yeşillik, ağaç insana nasıl bir huzur veriyor; sessiz bir bahçe hayatı! Nekadar güzel... Köpekle de oynadım biraz. Kurt köpekleri nekadar akıllı oluyor. Yemek verecektim ona sabah; atlamak istedi üzerime; kızdım, elimdeki yiyeceğe atlamak istedi, buna yeltendi, yine kızdım ve bir kaç defa “otur” dedim. “Otur, ondan sonra vericem” dedim birkaç kez. Baktı, baktı yüzüme; bir süre baktı; sonra oturdu, nasıl güzel oturdu patileri üzerine ve bekledi yemeğini vermemi, ben de verdim parça parça. Önündeki yemeği bitirince yine elimdeki parçalara yelteniyordu, ama vermediğimi görünce tekrar oturup yiyeceği vermemi bekliyordu, sonra alıştı; nezaman ki oturuyordu, ben de yiyeceğini veriyordum; oturduğu zaman yemek verileceğini anlamıştı. Aynı çocuklar gibi. Onlar da eğitime ne kadar açıklar. Güzel bir hafta sonuydu. Birkaç tane de hurma topladık, ağaçta birkaç tane vardı zaten hurma. Ben hiç görmemiştim hurma daha önce, çok güzel bir meyveymiş, çok değişik göründü gözüme ilk defa gördüğüm için, çok güzel bir görüntüsü vardı. Domatesin büyüğüne benziyor, henüz yemedik ama, sanırım tadı da görüntüsü gibi güzeldir. İşte böyle Sabri amca. Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum. Çok güzel bir akşam geçirmenizi diliyorum.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hasta toplum, hasta insanlar ve onları hasta edenler Yazan İlknur
Cvp: Hasta toplum, hasta insanlar ve onları hasta edenler Yazan Sabri Tandoğan
|