Sayın “XXX”,
12.11.2008 tarihli mailinizi aldım.
Mailin beni uzun uzun düşündürdü. Sonra ağlattı. Bu şekilde olan nice genç kız var. Gözlerini gaflet bürüyor, birtakım alçak, şerefsiz, namussuz orospu çocuğu erkeklerin kucağına aptalca, sersemce atılıyorlar, sonunu hiç düşünmeden. Yapılacak iş şu: Bir daha o orospu çocuğunu ve bu olayı hiç düşünme. Farzet ki televizyonda utanç veren, çirkin bir film seyrettin. Onu unut. Bütün gücünle tövbe ederek Hak’ka dön. Kendini hayra, iyiliğe, güzelliğe ada. İbadetlerini muntzam yap. Namazlarını aşk ile, şevk ile kıl. Güzel, dini, tasavvufi, edebi eserler oku. İşe merhum Samiha Ayverdi Hanımefendi’nin romanları ile başla. O, büyük, çok büyük, inanılmayacak kadar büyük bir yazarımız. O romanları tekrar tekrar oku. İyilik yapmayı bir aşk haline getir. Elinden geldiği kadar, gücünün yettiği kadar açları doyur. Evlenecek fakir kızların çeyizine yardımcı ol, bir tabakla, bir bardakla dahi olsa. Hastaları ziyaret et, kimsesiz yaşlılara elini uzat, onarı ziyarete git. Bir tas çorba götür. Yetimlerin başını okşa, dertli, mustarip insanların gözyaşını paylaş. Büyük velilerin, mübarek insanların kabirlerini ziyaret et. Fakir çocukların defterlerini, kalemlerini, kitaplarını al. Huzurevlerinde çocukları tarafından terkedilmiş, kimsesiz yaşlıları ziyaret et. Minicik de olsa onlara hediyeler götür. İlk fırsatta Kabe’yi ziyaret et. Her hafta Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tut. Her an nerede olursan ol “evde, işyerinde, çarşıda, pazarda, sokakta, caddede” daima kalbinden Allah’ı zikret. Dolmuşta, otobüste, uçakta, vapurda nerede olursan ol, daima kalbinde Allah’ı zikret. Çevrendeki her zerrede Hak’kın zikrini görmeye çalış. Yaratılan her zerrede Allah’ın güzelliğini gör. Az konuş, hiç kimseyi ama hiç kimseyi hor, hakir, küçük görme. En büyük velilerden biri olan Yunus Emre “Yaradılanı hoşgör, Yaradandan ötürü” diyor. Sen de öyle yap. Çevrendeki herkesden birşey öğrenmeye çalış. Bu bir insan olabileceği gibi bir hayvan, bir bitki, bir eşya da olabilir. Kendini kimseyle mukayese etme. Hayatının hiçbir döneminde nakış iğnesinin ucu kadar olsa kendini büyük görme. Ahmet Yesevi Hazretleri,
“Eller yahşi, biz yaman
Eller buğday, biz saman”
derdi. Yahşi, biliyorsun güzel demek. Yaman; çirkin.
Her işine Besmeleyle başla, Besmeleyi her gün mümkünse binlece defa söyle. İçine bir sıkıntı bastığı zaman bir yere otur, sükunetle, edeple ellerini dizlerinin üzerine koy, ancak kendi işitebileceğin bir sesle çok yavaş bir ses tonuyla, sükunetle, tane tane “Bismillahirrahmanirrahiym” de. İçini bir huzur, bir güzellik kaplayıncaya kadar buna devam et. Çevrendeki herşeyle, herkesle saygılı bir şekilde konuş. Yeryüzündeki bir kum tanesinden gökyüzündeki samanyoluna kadar herşeye saygıyla, edeple bak. Kadın, erkek, genç, ihtiyar, zengin fakir, iyi kötü, köylü kentli farkı gözetmeden çevrendeki insanlara karşı son derece saygılı ol. Öyle yaşa ki “Her gördüğünü Hızır, her geceni Kadir bil”.
Değerli yavrum, ne zaman sıkılır, bunalırsan beni ara. Son nefesime kadar sana yardımcı olmaya söz veriyorum.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Allah büyüktür, Rahman’dır, Rahiym’dir, Affedicidir... Yazan XXX
Cvp: Allah büyüktür, Rahman’dır, Rahiym’dir, Affedicidir... Yazan Sabri Tandoğan