Sayın Cansu Hanım,
14.11.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, önce şunu söyleyeyim, o çocuk çok yanlış eğitilmiş. Annesi belki iyi niyetli bir insan. Ama çocuğuna hiçbir şey verememiş. Hatta sımsıcak bir sevgi bile. O yavrucak sevilmemenin ıstırabı içinde. Sen, ona çok yumuşak bir yaklaşımla sevgi vermeye çalış. Ona bir kalem gibi, bir silgi, bir defter gibi minicik bir hediye götür. Onu beğendiğini, saygı duyduğunu söyle. Onunla sımsıcak bir dostluk kurmaya çalış. Annenin veremediklerini göreceksin ki sen vereceksin.
Sevgili Cansu, bizler hepimiz kadın, erkek, genç, ihtiyar, köylü, kentli yediden yetmişe bir parçacık sevginin özlemi içindeyiz. Bugün toplumda gördüğümüz bütün çılgınlıklar, anormallikler, edepsizlikler, şirretlikler hep temeli sevgisizlik olan bir ıstıraptan kaynaklanıyor. Tek istisna olmadan hepimiz sımsıcak, tertemiz, bembeyaz bir sevginin özlemi içindeyiz.
Herhalde yavrum, ne demek istediğimi anlıyorsun. Artık gerisi senin bileceğin iş.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” Yazan Cansu
Cvp: “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” Yazan Sabri Tandoğan