Sayın Ayla Belen,
16.11.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, ilgine çok teşekkür ederim. Bugün ne yazık ki ülkemizde kainatta eşi emsali görülmeyen bir kadirbilmezlik, bir takdirsizlik egemen. Beni yakinen tanımaya lüzum yok, Meltem’den veya Mesaj’dan beni bir kere bile dinleyen bir insan görür ki bu konuşan adam Türkiye’nin en kültürlü insanı ve Türkiye’nin en güzel konuşan insanı. Ne yazık ki ne TRT'den ne de başka bir kanaldan en ufak bir tık çıkmıyor. Bu durumu nakış iğnesinin ucunun milyonda biri kadar iz’anı, irfanı, idraki olanların takdirine bırakıyorum. Benim şurada ne kadar ömrüm kalmış. Ama acaba bir daha bir Sabri Tandoğan gelecek mi? Allah’a kasem ederim ki gelmeyecek. Çünkü onu yetiştiren bir daha eşi emsali olmayacak bir Sabiha Anne vardı, bir babaanne vardı. Onu okutan bir Nükhet öğretmen vardı. Bir Münire öğretmen vardı. Bir matematik öğretmeni İclal Hanım vardı. Bir İngilizce öğretmeni Agop Dilaçar vardı. Bir profesör Yaşar Karayalçın vardı. Artık onlar bir daha dünyaya gelmeyecek ki yeni bir Sabri Tandoğan zuhur etsin. Ben bu durum karşısında sadece başımı önüme eğiyor ve sükut ediyorum. Yarın Allah’ın huzuruna çıktığımız zaman ellerindeki imkanları değerlendirmeyenler utansınlar. Benim diyecek başka sözüm yok. Şunu iyi bilelim ki korkunç bir egoizmle bana ne diyenler yarın ilahi mahkemede hesap gününde söyleyeceklerini şimdiden hazırlasınlar. Hayat böyle yavrum. Kimsenin yaptığı veya yapmadığı yanına kar kalmayacak. Herkes ektiğini biçecek.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hiç kimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz Yazan Ayla Belen
Cvp: Hiç kimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz Yazan Sabri Tandoğan