Sayın Manolya Hanım,

25.11.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, çok önemli bir konuyu ele almışsın. Manevi tekamülde sohbetin yerini hiçbirşey alamaz. Büyük veli Mısri Niyazi Hazreteleri “Namazın kazası olur, sohbetin kazası olmaz” buyuruyor. Bazı aklı evveller “Efendim,” diyorlar “kütüphaneler kitap dolu, gider çeşitli kitaplar alır, kendimi yetiştiririm.” Hayır, olmaz. Bu olacak iş değil. Maneviyat tarihi incelenirse gerçekler daha iyi ortaya çıkar. İnsan kitap okuyarak kendini yetiştiremez. Ben oldum,ben erdim, sohbete ihtiyacım yok diyenler kendilerini aldatan zavallı insanlardır. Onlar çok akıllı olduklarını sanıyorlar ama ne kadar aptallık yaptıklarını gün gelince anlayacaklar. Talih kuşu insanın kapısına bir kere konar. Kıymetini bildin veya bilmedin, uçup gitti mi yapılacak hiçbir şey yoktur. Son pişmanlık fayda vermez. Rehber olmadan insan yemek yapmasını bile öğrenemez. Ermenek tabiriyle “Su yuduğu” gibi olur. Ama nefis öyle korkunç ki iki kitap okuyunca, iki sohbet dinleyince bazı budalalar kendilerini birşey oldum sanıyorlar. Haydi bakalım, sayın aklı evveller, yola koyulun, gidin gidin. Bir gün göreceksiniz ki bir arpa boyu yol almamışsınız.

Sevgili yavrum, söyleyeceklerim bu kadar. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul, zurna az.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :