Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Azize Anne'nin Şiir ve İlahi Kitabından Bölümler-2
Gönderen : Site
Tarih : 11/25/2008 11:31:48 AM


 


www.gonulsohbetleri.net/AzizeAnne/AzizeAnne-Kapak.jpg


 




AÇILAN YOLLAR


Ruhumdan üzgünüm, kalpden hastayım, Elem güllerinden sarı desteyim. Her gönül bin telin aksiyle demsâz... Bir hazin güfteye yalnız besteyim.


Üfler dudaklarım O'nun sazını, Vurur parmaklarım, aşk mızrabını. Ağyara söylemez bu içli teller, Gönüldür anlıyan, çünkü razını...


Yürü sen, ey âşık, açıldı yollar, Bak dalların üstünde kuşlar fısıldar... Rabbinin sana bir armağanıdır, Hazânı olmıyan bu sonsuz bahar...


ÇEŞMİMDE


Çeşmimde müjganımsım sen, Sînemde hem cânımsın sen, Dilimde şükrânımsın sen, Sen benim herşeyimsin Efendim !


Ânımda feryadımsin sen, Sînemde mehtâbımsın sen, İçimde bulursun kendini. Sen benim herşeyimsin Efendim !


GÖZLERİN


-Sâmiha Ayverdi Hanımefendi’ye-


Coşkun, fırtınalı mor denizlerin, Üstüne tül perde çeken gözlerin. Sonsuz bir ummandır, sonsuz ve derin, Hülyamı rengiyle öpen gözlerin...


Bir mavi bulutdur, inan ki, onlar. Bakışı, mânâsı ince, füsunkâr, Esrarla doludur, bilsen ne kadar, Çağlayan aşkımı örten gözlerin.


Baktıkça baktım, ruhum ürperdi. Azîze mahzundu, hazindi derdi. Kalbime en ulvî ümidi verdi, O engin diyardan esen gözlerin, Hüsn-ü muallâya bakan gözlerin.


BEN ÖLMEYECEĞİM


Ben ölmeyeceğim, öldüğüm zaman, İpek tüller içinde geldiğim an, Seni meftun edecek öyle ki, yaman, Hayalim kalacak, öldüğüm zaman.


Bir garibim, gurbet elde yalnızım.


Nerde mehtabım benim, nerde benim yıldızım?


Şu bir kaç mısra ile bir kaç yazım,


Hâtıra kalacak öldüğüm zaman.


BİR HABER


Bir haber iletmedin, geldiğin günden beri, Yolunda kaldı bîçare Azizenin gözleri, Gönlüm âvâre oldu, başım ise serseri, Bir haber iletmedin, geldiğin günden beri.


Seninle dâim, gün be-gün hasbihâlim benim. Söyle nice olacak bu garip hâlim benim? Gözyaşlarım elbet de sana malûm benim. Bir haber iletmedin, geldiğin günden beri.


NE GELEN VAR


Ne giden var, ne gelen var o yerden, Ne söyleyen, ne çalan var o telden. Ben de bıktım, usanç geldi gurbetden. Ne giden var, ne gelen var o yerden.


GÖZLERİM GÖZLERİNDE


Gözlerim, gözlerinde başka âleme daldı, Bu hasret kor oldu, tel tel kirpiklerinde. Nerden esti bu rüzgâr? Beni hicrana saldı, Tıpkı bir yaprak gibi, sarardım dizlerinde.


Duyuyorum sesini, rüzgârların sesinde, Bestesi var kendinin, nağmelerin telinde, Ne baharlar açılmış, kim bilir bahçesinde... Ben de bir yaprak gibi, sarardım dizlerinde.


Sanma senden ben ayrıldım, gözyaşlarım değil ondan, Sorma hiç ben var mıyım ki, ayrıldım tatlı candan. Gözyaşlarım akar çağlar, aşkıma bir kefaretdir, Bunda gelen ben değilem, şu esvapdan ibâretdir.


İKİ TAŞ ARASINA


İki taş arasına çattın beni, Hasretden, hasrete attın beni, Dertliler arasına kattın beni. Ne edeyim söyle, bu halimle ben?


Reva gördün bana gurbet elini, Çekme Allah için olsun, elini. Verdim sana, gençliğimin selini. Ne edeyim söyle, bu halimle ben?


NAMAZ


Kalbimde bir hicran, ruhum âvâre. Yıllarca aradım derdime çare. Kavuşmak dilerdim, ben de bir yâre. İçimde o hasret, gönlümde niyaz.


Kuşlarla uyandım bir sabah erken. Her dalda bir nağme teşbih ederken, Onlarla birlikte vecde geldim ben, Birlikte kılmıştık onlarla namaz.


Ah! bak yandı içim, titredim yine. Bükülmüş boynuyla Hakkı bilene, Bu canı vereyim secde edene. Öyle bir ibâdet ki, misli bulunmaz.


Azize, gaflete yol ver sen biraz. Ömrünün baharı geçmekte bu yaz, Kapan secdelere, durma et niyaz. Bir lûtfu İlâhî emridir namaz.


DERME GÜLLERİNİ


Derme güllerini, istemem, ey bahar! Sustur bülbüllerini, ötmesin, zinhar! Gülünü, gonceyi neyleyim safi... Madem ki, yok derdimin âşinâsı yâr!


Bana onsuz baharım hazan görünür. Bana onsuz gülistanım viran görünür. Güllerin üstüne dek matem bürünür. Madem ki, yok derdimin âşinâsı yâr!


BANA YAN DEDİLER


Bana yan, yan da tütme dediler. Bülbül ol, sakın ötme dediler. Bu diyardan başka gitme dediler. Bana yan, yan güzelim, yan dediler.


Gül olur da, kokmaz olur mu? Bülbül olan, ötmez olur mu? Yanık kalpler, tütmez olur mu? Bana yan, yan güzelim, yan dediler.


Bu yanış, tütüş, güzel mi? söyle. Bak yanan kalbin feryadını dinle... Gider Allah’a kadar bu ateş benimle. Bana yan, yan güzelim, yan dediler.


HİCRAN


İstemezdim senden uzak, ne dersin? oldu. Hicran bana öğretdiğin ilk dersin oldu. Beni çektin yanına, sonra bıraktın. Madem ki, yakacaktın, böyle mi yaktın?


Kimden kime şikâyet edeyim? söyle bana. Hangi derdimi hikâyet edeyim? söyle bana. Aşkınla mı kifayet edeyim? söyle bana. Mağdem ki, yakacaktın, böyle mi yaktın?


BİR GİZLİ ALEV


Bir gizli alev gibi beni içimden yaktın. Yıllarca pınar olup bağrıma aktın. Mecnuna döndürdün, sonra bıraktın. Ne durdun, ne döndün yolundan aşkın.


Dürüm oldun, tâ kalbimde katlandın. Hançer oldun, can evime saplandın. Bir gün gelir, nisyân olur mu sandın ! Ne durdun, ne döndün yolundan aşkın.


Gördüğüm insanları sevdim, bu diye. Her güzele âşık oldum Hû diye. Alevinden içirdin, ben yanmışa su diye. Ne durdun, ne döndün yolundan aşkın.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]