İyi akşamlar Sabri amca;
Artık şirkette rahatça giremiyorum siteye, girsem de çok az kalabiliyorum, oradan pek yazı yazmak istemiyorum; çünkü herkesi kontrol ediyorlarmış. Kim nereye ne yazıyor, hangi sitelere giriyor gibi bilgileri görüyorlarmış. Sonuçta yanlış birşey yapmıyorum ben ama Amerikan firması satın aldı bizi, kim ne düşünür bilemiyorum; iş yerinde pek kimseye güvenemiyorum ve kimseyle samimi de olmuyorum zaten. Sabah gelir gelmez işime başlıyorum, öğlen yemek yeyip oyalanmadan tekrar masama gelip çalışmaya devam ediyorum, akşam da mesai bitince çıkıyorum. Amacım işimi en iyi şekilde yapabilmek. Artık mümkün olduğunca evden yazmaya çalışacağım size. Okudum cevabınızı. Size daha ayrıntılı anlatayım konuyu. Bizi satın alan firmada, işe alımları gerçekleştiren, ücret, personel değerlemesini yapan departman, bizim firmada kimin ne yaptığını öğrenmek için herkesle birebir görüşme yapmaya karar vermiş. Bu doğrultuda herkesin ünvanının ne olduğu, kim kime bağlı çalışıyor, görev tanımları nedir, ücretleri nasıldır piyasaya göre, kim ne yapıyor, yaptığı işe göre bu ücreti yerinde mi değil mi gibi konular belirlenecekti. O nedenle tek tek herkesle görüşme yapıyorlar. Bu bahsettiğim arkadaş da firmada resmi muhasebeyi yapan arkadaş. Biz departmanda dört arkadaş hepimiz direk müdüre bağlı çalışıyoruz. Hepimiz farklı konulardan, farklı hesaplardan sorumluyuz, ilk önce o kızdığım arkadaşı görüşmeye çağırdılar. Birbuçuk saat görüştü, sonra geldi. Geldiği zaman arkadaşlar sordular, ne oldu, nasıl geçti, neler sordular diye, geçiştirdi, söylemek istemedi. Sonra öğle yemeği vakti diğer iki arkadaş onunla yemeğe çıktılar; ben de başka bir arkadaşla çıktım. Yemek sonrası işe geldim. Arkadaşlardan birisi onu yemekte biraz sıkıştırmışlar, o da birşeyler anlatmış, bunu bana anlatan diğer iki arkadaş. Bana dediler ki "İlknur, orada önce kendi işini en ince ayrıntısına kadar anlatıyormuşsun, sonra diğer departman arkadaşlarının işlerini soruyorlarmış. O da bize bizimle ilgili ne anlattığını söylemedi ama herhalde sen o ortamda olmadığın için, seninle ilgili neler anlattığını biraz anlattı, seni sanki kendi altında çalışan bir eleman gibi göstermeye çalışmış, kendisine yardım eden birisi gibi göstermiş. Yaptığın işleri düzgün anlatmamış, bazılarını hiç söylememiş bile, seni uyarmak istedik, kim bilir bizimle ilgili de neler söyledi, bize söylemedi, ama sen oraya konuşmaya gittiğinde kendi yaptığın işi düzgün ve ayrıntılı olarak anlat ki görev tanımın doğru tanımlansın, onun altında çalışan biri olmadığını anlat ki yanlışlık yapılmasın" dediler. Sonra tüm departmandaki arkadaşları sırayla görüşmeye çağırdılar, ben gitmeden önce o benim aleyhime konuştuğunu duyduğum kişiye sormak istedim, neler sordular diye, sordum, geçiştirdi, "önemli birşey konuşulmadı, yaptığım işi anlattım" dedi. Bana söylemek istemedi. Sonra ben de görüşmeye çıktım. Karşımda görüşme yapan bir kişi vardı, bir saat kadar konuştuk. İşimi anlattım, soruları yanıtladım, beni bayağı irdeledi, öyle hissettim ki o kişi hakkımda neler söylediyse artık günahı boynuna, benimle ilgili çok soru sordu görüşme yapan kişi. Kendimi ve işimi düzgün ifade ettiğimi sanıyorum, gayet güzel bir görüşme geçti. Görüşmede öyle hissetim ki sanki beni uyaran departman arkadaşlar da o aleyhimde konuşan kişiyle ilgili birtakım olumsuz şeyler anlatmışlar ki, o kişiyle ilgili de teyit amaçlı sanırım bana da birtakım sorular sordular. Ben de neyse onu söyledim. Benim gerçekten kimseyle bir problemim, sorunum yok, hep iş amaçlı muhatab oluyorum insanlarla, işimi yapıyorum ve mesai bitimi çıkıyorum; ama çok dedikodu var şirkette, ben hiç aralarına girmediğim için birşey duymuyorum, o ortamlara girmiyorum. İşte böyle Sabri amca. O aleyhimde konuşan kişiye bozuldum, belli etmedim ama içimden hiç konuşmak gelmiyor onunla. Sanırım yapmaya çalıştığı şey aslında, kendine bağlı elemanlar çalıştığını söyleyip ünvanını yükseltmekti. Sonuçta herkes ne yaparsa kendine yapıyor, öyle değil mi Sabri amca? Onunla konuşmaya çalıştım ama yanlış birşey söyledi ve yaptı ki hiç anlatmak, konuşmak istemedi, ben de duyduklarımı yüzüne vurmak istemedim. Bütün konu bu işte Sabri amca. Allah onun da söylediğini biliyor, benim de söylediğimi biliyor. Ben sadece işyerlerinde, şirketlerde insanların birbirlerinin kuyusunu kazmaya çalıştıklarını görünce üzülüyorum. Konuyu çok uzattım, umarım sıkmamışımdır sizi.
Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum, güzel bir gece geçirmenizi diliyorum.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Orospu çocuklarına dikkat Yazan İlknur
Cvp: Orospu çocuklarına dikkat Yazan Sabri Tandoğan