Sayın Hasene Örgün,
27.11.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, ilgine ve iltifatına teşekkür ederim. Allah razı olsun.
Değerli yavrum, Allah nasibetti doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün Avrupa’yı karış karış gezdim. Birşey dikkatimi çekti. Tren istasyonlarında trenlerin geliş gidiş saatlerine bakıyordum, mesela 15:01 diyordu. 16:03 diyordu. Ve ne hikmetse saniyesi saniyesine tren gara giriyordu. İstanbul-Ankara arasındaki trenlerden bugüne kadar daha zamanında gelen bir tek tren olmadı. Yarım saat, bir saat, hatta bir buçuk saat rötarla geliyor. Şimdi bu demiryolunun sefil işletmecileri hızlı tren demiyorlar mı, kan insanın beynine sıçrıyor. İnsaf be kardeşim. Siz daha yavaş treni adam gibi, medeni bir insan gibi işletemiyorsunuz, hızlı treni nasıl işleteceksiniz? Sizin gerizekalı kafanızla bu iş nasıl olacak? Ben şu anda Avrupada olsam tren bu sabah İstanbul’dan Ankara’ya bir buçuk saat rötarla geldi desem bana kimse inanmaz. Hatta deli gözüyle bakarlar.o adamların cüretine şaşırmamak elde değil. Birilerine yaranmak için bu ne çılgınlık. Bir kere tecrübesi de yapıldı. Rezil gibi bir sonuç alındı. Yüzlerce insan öldü, yaralandı, sakat kaldı. Ama kimsenin umurunda bile olmadı. Ne diyelim yavrum, cahil olan, cesur olurmuş.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Yavaş treni adam gibi çalıştıramayanlar hızlı tren işine kalkışıyorlar Yazan Hasene Örgün
Cvp: Yavaş treni adam gibi çalıştıramayanlar hızlı tren işine kalkışıyorlar Yazan Sabri Tandoğan