Çok Muhterem Efendim,

Sitenizi ziyaret etmeden, "Sizden Gelenler" bölümü ya da kitaplarınızdan az da olsa okumadan işlerime başlayamıyorum, bunları yaparken içim huzur ve sevgi dolu oluyor. Bir yandan da doktora çalışmamın son aşamasının gereklerini yerine getirmeye gayret ediyorum. Severek çalıştım, yıllar mesleğimi iyi yapma gayreti içinde geçti, inşallah tezimi de hayırlısı ile teslim etmek nasibolur. Vakit yaklaştıkça bendeki rahatlık da o oranda artıyor...

İstanbul da yine çok aydınlık bir hava var bugün, bahçedeki hurma ağacına kayıyor gözlerim, tek yaprak bile kalmamış üstünde, onlarca turuncu renkli hurmayı taşımak için ince dalları boyunlarını bükmüş, biz insanlara ne güzel bir tevazuu dersi veriyor.

Efendim, sabah evden çıkarken şöyle dua ediyorum; "Allah'ım otobüste, trende, vapurda, yolda beni salih kulların ile, güzel insanlar ile karşılaştır, onların nurundan doya doya içeyim, onların güzel sohbetlerinden istifade edeyim."

Ben, ben dediğim, ben dediğim Sen'sin hep,
Canım dediğim, ten dediğim Sen'sin hep...  (Esrar Dede)

Efendim, belki Size birşey soramadım, ama sevgimi, saygımı,  şükranlarımı ifade etmek için yazdım bu satırları. Ellerinizden hürmetle öpüyor, dualarınıza olan ihtiyacımızı arzediyorum. Allah'a emanet olunuz Efendim.

İlker

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :