Sayın Özden Çiçek,
16.12.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, şükürler olsun nihayet sevgili evladımıza kavuştuk. Ben ve sitemiz mensupları onu öyle özlemiştik ki gözlerimiz yollarda ayak seslerini bekliyorduk. Ve biz de Rabia Hatun gibi
“Pâyın sadası gelse de sen hiç gelmesen
Men beklerem, kıyamete dek, vuslat istemem”
diyorduk. Değerli yavrum, geçmişler olsun, atlattınız. Ama hepimiz her an bir imtihan içinde değil miyiz? Hayat bundan başka nedir? Bütün mesele olaylar karşısında sarsılmamak, mahiyeti ne olursa olsun sükunetle karşılamak, Allah’ın ve Peygamberin gösterdiği yolda onu çözmeye çalışmak. İşte bütün mesele burda. Feryad-ü figan etmenin, bağırıp çağırmanın, sağa sola sataşmanın ne anlamı var? Aziz Hocam, Rahmetli Münir Derman
“Bazan cevap vermemek de bir cevaptır”
derdi. Bir imtihan gider, başkaları gelir. Hayat böyle. Allah, sizi de, bizi de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimizi de önlerinde çıkan imtihanlarda muvaffak etsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hepimiz bir imtihanın içinde değil miyiz? Yazan Özden Çiçek
Cvp: Hepimiz bir imtihanın içinde değil miyiz? Yazan Sabri Tandoğan