Sayın “Gönül Yolcusu”

18.12.2008 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, farzet ki bulaşık yıkıyoruz. Önümüzde yüzyirmi beş tane kap var. Ne yaparız, önce Besmele der, birinci kabı alır, onu tertemiz yıkarız. Sonra ikincisine geçeriz. Bir de bakarız ki bütün kaplar tertemiz yıkanmış, durulanmış, kurumak üzere kaldırılmış. Hayat da böyle yavrum. Tekamül birden bire olmaz. Yavaş yavaş, tıpkı bir merdivenin basamaklarını çıkar gibi yavaş yavaş olur. Bütün mesele aşkla, inançla, ilk adımı atabilmekte. Vehbi Koç’a sormuşlar: “Nasıl bu kadar servetin sahibi oldun?” Rahmetli demiş ki çok basit, çok kolay. İlk bir lirayı kazanarak işe başladım.” Demiş. Kıymetli yavrum, olay bundan ibaret. Bethooven, 9. Senfonisini yazarken işe ilk notayı yazmakla başlamıştı.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :