Sayın Özden Çiçek,
28.8.2006 tarihli mailinizi aldım. Eksik olmayın yine bizi aldınız elimizden tutup Dubai’ye götürdünüz. Üslubunuz öyle canlı, öyle renkli, öyle şiirsel ki buna inanın bir Ramazan günü kendimi Dubai’de hissettim. Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde “Ve bir an yaşıyorum bütün bir ömre bedel” diyor. Ben de sizin üslubunuzda o mısraları yaşadım. İnsan kendi nefsinden, egosundan kurtulup da Rabbiyle beraber olduğu zaman farklı bir boyutta yaşadığını anlıyor. Şair Sezai Karakoç buna “inci dakikaları” derdi. Bütün mesele insanın egosunu, önyargılarını, takıntılarını bir köşeye bırakıp hayata her an yeniden bakabilmesi. Yunus ne güzel söylüyor “Her dem taze doğarız bizden kim usanası”. İşte ancak o zaman gerçek manada görme olayı ortaya çıkıyor. O zaman gören göz değil gönül oluyor. Başarabilenlere ne mutlu. Rilke, görme olayı üzerinde ısrarla durur, “görmeyi öğreniyorum” der. Bu adım adım kazanılacak bir zaferdir. Bakmak başka, görmek başka. Ben de naçizane “görmek, aşktır” diyorum. Kendi nefsaniyetimiz içinde kapalı kaldığımız sürece hiçbir zaman göremeyeceğiz. Bir İslam Büyüğü, “İnsan Allah’la beraber olduğu zaman zindanda dahi olsa saraydadır; Allah’tan uzaklaştığı zaman sarayda dahi olsa zindandadır” diyor. Allah bize de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de bu gönül sarayında olmayı nasip etsin.
Size, değerli eşinize, melek yavrularınıza selamlarımı, sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, bütün günlerinizin “inci dakikaları” ile dolmasını diliyorum…
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
O Güzel Ramazanlar Yazan Özden Çiçek
Cvp: O Güzel Ramazanlar Yazan Sabri Tandoğan