Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Unutulmayan hatıralar
Gönderen : İlknur
Tarih : 12/22/2008 10:36:13 PM


Merhaba Sabri amca;


 


Biraz önce siteye girip mailleri okudum. TRT’de programlarınızın yayınlanmasıyla ilgili girişim gerçekten çok güzel; inşallah en kısa zamanda TRT’de de başlar programlarınız.


“Kevork” isimli kişinin mailine yazdığınız cevabınızı okurken; Ermenilerle olan kardeşlik ve dostluğu anlatan yazınızdan çok duygulandım, gözlerim doldu okurken yazdıklarınızı. Çiğdem Hanım’ın yazdığı mail herzaman ki gibi çok güzeldi; İstanbul’da bulunduğunuz bir kurban bayramındaki kurban kesiminizi anlattığı kısımlar, bana buna benzer yaşadığım bir an’ı hatırlattı; bunu sizinle paylaşmak istedim ben de. Ben kendi adıma, kendi kazandığım parayla, ilk defa 2000 yılında kurban kestirmiştim. Hiç unutamam o an’ı. O sene Edremit’teydik annem, babamla birlikte. Hava güneşli ve güzel sayılırdı. Ben de kurban kesmeye niyetlenmiştim. Orada kurbanlık arıyorduk; fakat birtürlü bulamıyoruz. Sonra bir tabela gördük “öğrenci yurdu” diye. Tabelayı takip edip öğrenci yurduna geldik. Burası ailesi olmayan, kimsesiz erkek çocuklarının barındığı bir öğrenci yurduydu. Erkek öğrenciler vardı sadece. Oranın sahibiyle konuştu babam ve “kızım kurban kestirmek istiyor ve buraya bağışlamak istiyor, acaba kurbanlık bulabilir miyiz buralardan” diye konuşuyorlardı;  biraz bekledik ama bulamadılar; moralim bozulmuştu; herhalde kestiremeyeceğim diye düşünürken, birden oraya bir kurbanlık getirdiler arabayla, nasıl güzel bir koyundu; o sırada babamın yurdun idarecisiyle konuştuğu yerde yanında bir beyefendi oturuyordu; o bey dedi ki “benim adak kurbanım vardı, bu gelen o; ama ben bunu size vermek istiyorum; ben adağımı herzaman kesebilirim ama sizin niyetiniz kurban kestirmek; öncelik sizin olmalı” dedi. Babam “olur mu efendim” dediyse de beyefendi “lütfen, alın, kızınız adına kesilsin” dedi. Kendisine çok teşekkür ederek parasını ödedikten sonra; orada mutlu gözlerle kurbanın kesileceğini seyreden erkek öğrencilerin bulunduğu, kurbanın kesileceği yere geldik. Öğrencilere baktım; hepsi de ailesi olmayan, üstü-başı pek de güzel olmayan genç genç çocuklardı ve yüzlerinde sanırım et yiyecek olmanın verdiği memnuniyet ifadesiyle o gelen kurbanlık koyunun kesilmesini bekliyorlardı. Kurbanlık koyuna baktım, sanki o da bana bakıyordu, benim kestireceğimi anlamış gibiydi sanki, içimden dua etmeye başladım, ama nasıl gönülden dua ediyordum kesen kişi elinde bıçak dua okurken. “Allah’ım sen onun canını rahat al, canını yakma yalvarırım; kestiğim kurban amacına ulaşsın, sen canını rahat al, acı çekmesin” diyerek içimden nasıl dua ediyordum, sonra bir baktım ki hayvan hiç debelenmiyor, kafasını kendisi uzattı hiç bir zorlama olmadan, “hadi, beni kesebilirsin” der gibiydi. Gözlerim dolu dolu onun gözlerine bakarken bana “ağlama” der gibiydi. O an sanki Allah’ın beni duyduğunu hissettim, sanki içimde Allah'ı hissettim. Hayvan kafasını uzatmış kesilmeyi bekliyordu hiç kımıldamadan; hiç kımıldamıyordu, inanamamıştım, ürpermiştim; ben de içimden ettiğim duaya devam ediyordum, nasıl içten dua ediyordum;  o anda hocanın ettiği dua sona erdi ve hayvan kesildi; hiç acı çekmediğini hissettim sanki içimde o an. Ama yine de gözlerimden akan yaşa engel olamadım. İlk kurbanımdı,  o an’ı aradan 8,5 sene geçti ama hiç unutmadım. O kurbanlık koyunun duruşunu, halini kabullenişini, kesileceğini anlayıp hiç kımıldamadan sanki “hadi kesin beni” der gibi kendisini bırakışını hiç unutmadım. O an hiç gözümün önünden gitmedi. Şuan size yazarken bile bugün gibi o an gözümün önüne geldi ve Allah’ın büyüklüğünü aynen o gün içimde hissettiğim gibi şuan size yazarken de içimde hissedip duygulandım ve yine gözlerim doldu. Çiğdem Hanım’ın yazdığı maili okurken, bu olayı hatırlattı bana ve çok etkilendiğim o an’ımı size de anlatmak istedim.


 


Sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyor, çok güzel bir gün ve akşam geçirmenizi diliyorum.


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Unutulmayan hatıralar Yazan İlknur
Cvp: Unutulmayan hatıralar Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]