Merhaba Efendim,

Milletçe gaflet, delalet ve ihanet içinde bulunduğumuz bu dönemde okuduğum  kitaptan Yahudi Şuuru başlıklı bir anekdotu sunmak istiyorum:

Çamlıca Kız Lisesi Müdür Muavini Sababahat Emgen Hanımın yine bir lise hocası olan arkadaşının başından geçen şu hadise Yahudi cemaatinin, millet olma şuurunu nasıl kazandıklarını göstermesi açısından oldukça önemlidir.

Çocuklardan, not tutmaları için bir defter getirmelerini istedim. Sınıfın tek Musevi talebesi hariç iki gün içinde hepsi isteğimi yerine getirdiler. Her ders Yahudi kızına defter getirmesi gerektiğini tekrarladımsa da, hali vakti yerinde olduğu halde kız deftersiz gelmekte devam ediyordu. Nihayet, aradan bir hafta geçtikten sonra, dediğimi yapmadığı takdirde kendisini sınıfa alamayacağımı söyleyince ağlamaya başladı. Ailesinin çok geniş imkanı olduğunu bildiğim için bu direnmenin sebebini öğrenmem lazımdı. Kızdan aldığım cevap bir prensibnin genç bir Yahudi kızda ifade bulmasından ibaretti. Kız ağlamaya devam ederek, "ne yapayım öğretmenim, Yako on gündür dükkanını açmadı, herhalde hasta olmalı" dedi.

Yako dan başkasından alışveriş etmeyi prensibine ihanet addedecek kadar ırki bir hassasiyetle Yahudiliğine gösterdiği bu sadakatin kaçta kaçı Türk gençlerinde bulunmaktadır?

Efendim konu bu minval üzere devam ediyor. Hürmetle mübarek ellerinizden öpüyorum. Hayır dualarım sizinle.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :