Sayın Fatmagül Hanım,
3.9.2006 tarihli mailinizi aldım. Kıymetli yavrum, mailinizi okurken şair Nurettin Özdemir’in bir mısraı hatırıma geldi. “Bir yağmur sonrası hali var bende” diyordu. Ben de yağmuru çok severim. Gerek yağmur öncesi, gerek yağmur yağarken, gerek yağmur sonrası bende tarifsiz heyecanlar uyandırır, ürperirim. Yağmur deyip de Türk edebiyatının en güzel yağmur şiirini, Necip Fazıl’ın bu yağmur şiirini hatırlamamak mümkün mü?
Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince
Kılıçtan keskin yağan bu yağmur
Bu yağmur, bu yağmur bir gün dinince
Aynalar yüzümü tanımaz olur
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Tenimde acısız yatan bir bıçak
Bu yağmur yerde taş ve bende kemik
Dayandıkça çisil çisil yağacak
Bu yağmur delilik vehminden üstün
Karanlık kovulmaz düşüncelerden
Cinlerin beynimde yaptığı düğün
Sulardan, seslerden ve gecelerden
Peygamber Efendimiz “Namaz mü’minin miracıdır” buyuruyor. Necip Fazıl “Madem ki okşamaz, sevmez kimseler, sen öp alnımdan, sen öp seccadem” diyor.
Gerçekten inanan bir insanı hayatta namaz kadar mutlu eden bir şey yoktur, olamaz da. Onu layıkı vechile, aşk ile, heyecan ile, zevk ile kılabilenlere ne mutlu. Namazda sevenle sevilen, aşık ile maşuk bir oluyor. Hayatta daha güzel, daha muhteşem ne olabilir?
Fazıl Hüsnü Dağlarca “Ve bir an yaşıyorum bütün bir ömre bedel” diyordu. O anı namazda yaşayanlar dünyanın en mutlu, en güzel insanı oluyorlar. Allah bu tatlılığı cümlemize yaşatsın.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Yağmur ve Namaz Yazan Fatmagül
Cvp: Yağmur ve Namaz Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Yağmur ve Namaz Yazan Sabri Tandoğan